31 Mayıs 2014 Cumartesi

Güzel Değilim ama Siken Çok 1.Bölüm

Güzel Değilim ama Siken Çok 1.Bölüm

Merhaba, ben Denizli'den Gülbahar, size ilk seks deneyimimi yazmak istiyorum. O zamanlar 16 yaşındaydım ve Liseye gidiyordum. Boyum kısa olduğu için pek erkeklerin dikkatini çekmezdim. Bu durumda doğal olarak ben de kendimi derslere vermiştim. Fakat birgün okulun en popüler çocuklarından birisi bana çıkma teklif etti. Eee haliyle kaçıracak halim yoktu. Çocuk 1.90 boylarında, kalıplı ve inanılmaz yakışıklıydı. Fakat en başta dediğim gibi benim boyum oldukça kısa, dolayısıyla aramızda yaklaşık bir 35 cm fark vardı. Ben bulduğum yakışılıyı kaybetmemek için her türlü şeyi deniyordum...
Birgün okuldan eve dönerken pantolununun önüne gözüm ilişti, yarağı kocaman birşeydi. Aile yapım gereği seks yada cinsellik bana en uzak kelimelerdi, fakat ogün içimde birşeyler uyandı. Araya yaz tatili girdi. Tatil boyunca aklım pantolonun önünde kaldı, garip bir şekilde içerisindekini görmek istiyordum. Okullar tekrar açılmıştı. Birgün serviste önüne yanlışlıkla elim çarpmış gibi yaptım ve gördüm ki siki daha da büyüdü, resmen pantolonundan fırlayacak gibi
duruyordu. Artık dayanamıyordum ve kulağına, “Dokunabilir miyim?” diye fısıldadım. O ilk başta anlamamış gibi, “Neye?” diye sordu. Gözlerimle yarağını işaret edince gülümsedi ve “Buyur, senindir!” deyip sıcaktan giyemediği okul ceketini kucağına koyup, elimi ceketin altına soktu. İnanılmaz bir duyguydu, kalbim yerinden fırlayacak gibiydi...

Bir kaç gün sonra ailem bir haftalığına köye gitti. Ben de sevgilimi evime davet ettim, korkuyorum bahanesiyle. O da kırmayıp kabul etti. Okuldan direk bizim eve gelmişti. Ogün sevgilimin alkolü çok sevdiğini öğrendim, akşam gidip 8 tane bira aldı geldi. Filmimizi izlerken, o bir yandan biraları hızlı hızlı götürüyordu. Film bittikten sonra o kanepeye uzandı ve öylece uyuyup kaldı. Havalar sıcak olduğu için üstü açık yatmıştı, ama eşofmanının önü kabarıktı yine. Derin uyuyup uyumadığını kontrol etmek için seslendim, saçlarını okşadım ve hiç tepki yoktu. Dayanamayıp eşofmanını sıyırdığımda karşımda kocaman yarağı duruyordu. Artık herşeyi göze alıp yarağına dokunmaya başladım. Dokundukça yarağı daha da büyüyordu. Birden uyandı, gülümsüyordu. “Çekinme, devam et!” dedi. Ben de onun bu rahatlığından cesaret alaarak, hayatımda canlısını ilk kez gördüğüm yarağı elime aldım...

Merak etmiştim, “Kaç cm bu?” dedim. 21 cm olduğunu öğrendiğimde resmen ağzım açık kaldı. Ben onun yarağını incelerken, o elimin üstünden tutarak, elime ileri geri yaptırmaya başladı. Az sonra diğer elini de benim bacak arama atmıştı. Elini orda hissedince neye uğradığımı şaşırdım, ama çok ta hoşuma gitmişti. Bacaklarım resmen kendiliğinden açılıyordu. Elini geceliğimin içine sokamaya çalışınca korktum ve toparlandım. Fakat yarak hala elimdeydi ve elimi de bıraktırmıyordu. Git gide hızlanmaya başladı ve “Böyle olmayacak!” diyerek kalktı, internete girip porno açtı. Daha önce de porno izlemiştim, ama gerçek olduklarına inanmamıştım. Ne bileyim, ailemin kurduğu psikolojik baskı inanılmaz derecedeydi çünkü. Yanına oturdum ve ben de izlemeye başladım...

Elimi tekrar yarağına götürüp, hızlı hızlı ileri geri yapmaya başladı. Sonra birden başımı yarağına doğru bastırmaya başladı. “Yakından bak, iyice yakından!” derken yarak burnumun önündeydi. Sonra birden kolumu sıktı, ben “Ahh!” diye bağırır bağırmaz, kafamdan bastırıverdi ve yarağı ağzıma girdi. Çok geçmeden ağzıma ılık ılık dölleri fışkırmaya başladı. Tadı çok hoş değildi, ama çıkardığı seslerden sevgilimin zevk aldığı belliydi. Ben de pornodaki kadın gibi ileri geri yalayarak tüm döllerini ağzıma aldım. Tam tükürecektim ki, bana sertçe, “Hepsini yut!” dedi. Ben de artık şaşkınlıktan, kendimden geçmiş bir vaziyette hepsini yuttum. “Nasıl, döllerimi beğendin mi?” dedi. Ben hiç cevap vermedim, o yerine geçip tekrar uyudu. Bense olanların heyecanıyla sabaha kadar uyuyamadım...

Ertesi gün okuldan geldikten sonra direk alışverişe gittim. Birden kadınlık duygularım kabarmıştı ve kendime normalde asla alamayacağım derecede sexy iç çamaşırları aldım. Akşam eve geldiğimde, sevgilim arkadaşlarıyla halı sahaya gitmiş. Not bırakmış, “Sen uyu, ben geç gelirim.” diye. Hemen onun girdiği sitelere girip, bir sürü porno izledim ve bu işin nasıl olduğunu öğrenmeye çalıştım. Vakit geç olmuştu ve sevgilim daha gelmemişti. Birgün öncesinin de verdiği uykusuzlukla sonunda dayanamayıp gidip yattım. Gece bir ara bir elin vücudumda gezdiğini hissettim. Ben tam kalkacakken sevgilimin yarağını yine ileri geri yaptığını gördüm, 31 çekiyordu. Geceliğimi çıkarmıştı. Şaşkın bakışlarım eşliğinde göğüslerime boşalıp, yattı uyudu. Ben o şaşkınıkla bir süre uyuyamadım. Sonra ben de uyumuşum.

Sonraki gün sevgilime, “Okula gitmeyelim bugün!” dedim. “Tamam!” dedi. O yarakla işim vardı. Artık azmıştım, en ufacık düşünceyle bile amımdan sular geliyordu. Sevgilim, “Ben duşa girsem olur mu?” dedi, ben de, “Tamam!” dedim. Banyodan çıktıktan sonra beline doladığı havlunun üstünden yarağı bariz bir şekilde belli oluyordu. O çıktıktan sonra ben de banyoya girdim. Güzelce yıkanıp, o incecik ve sexy iç çamaşırlarımı giydim, tangamın ipini iyice götümün arasına yerleştirdikten sonra sevgilimin yanına gittim. O koltukta uzanmıştı ve ben havluyla vücudumu sarmıştım. Tam önüne geldikten sonra eğiliyor gibi yapıp, havlumu bırakıverdim. Yüzüm güzel olmayabilir, yada boyum uzun olmayabilir, ama götüm kocamandır. Sınıftaki kızlar hep kalçalarımın güzel olduğunu söylerlerdi. Sevgilimin de dikkatini çekeceğinden emindim...

Öyle de oldu, sevgilim birden kalktı ve havlusunu koltuğa bıraktı. Tamamen çıplaktı ve yarağı taş gibiydi. Beni dudaklarımdan öpmeye başladı. Eli götümü sıkıyor, bir yandan da dili boğazıma kadar uzanıyordu. Kulağıma, “Şimdi yarağı yedin kızım sen!” dedi. Kolumdan sürükleye sürükleye yatağıma götürdü beni ve önüne domalttı. Arkama geçip amımı yalamaya başladı. Çok hoşuma gitmişti, zevkten kendimden geçiyordum. Elleri de göğüslerimdeydi. Sonra ellerimi kemerle sıkı sıkı bağladı. Arkadan yarağını amıma sürtmeye başlamıştı. Çok hoşuma gidiyordu ve inlemeye başlamıştım...

Bir anda içimin yarıldığını hissetmemle birlikte acı bir çığlık attım. Sevgilim o koca yarağını köküne kadar amıma sokmuştu. Bana küfrediyordu, “Nasıl, tatlı mı yarağım orospum benim, daha dur yeni başlıyorum seni sikmeye!” falan diyordu. Benim aklım çıkmıştı, çünkü benim el değmemiş amıma tek hamlede sonuna kadar sokmuştu o 21 cm'lik yarağını. Amımdan kanlar gelirken, bu sevgilimin umrunda bile değildi. Benim acıyla kıvranmamı önemsemeden sürekli sokuyordu...

Bir süreden sonra ben de zevk almaya başladım. Ben inlerken o hepten hızlandı ve amıma makine gibi sokmaya başladı. Birden inanılmaz bir hisle boşaldığımı hissettim. “Şimdi sen de beni boşaltacaksın!” dedi ve beni önüne diz çöktürüp yarağını ağzıma soktu. Ben de pornoda gördüğüm gibi ileri geri yapıyordum, taşaklarından başlayıp en ucuna kadar dilimle santim santim yalıyordum. Birden kafamdan tuttu ve hızlıca ileri geri yaptıktan sonra yarağını boğazıma kadar soktu ve boşalmaya başladı. Ama bu sefer dölleri çok daha sıcaktı. “Yut hepsini!” deyip, döllerini yutturduktan sonra, beni yine yatağa attı. Ben orgazm olmanın verdiği zevkle yatakta gülümserken, sevgilimin yarağı hiç inmemişti...



Yatağımın başucunda duran nemlendirici kremi alıp avucuna bolca sürdü ve beni yan çevirip 2 parmağını götüme sokmaya başladı. Sonra 3. parmağını çok az daha soktuktan sonra beni tekrar domalttı ve yarağını götüme dayadı, yüklenmeye başladı, fakat girmiyordu. Yarağını birkaç kez amıma sokup kayganlaştırdıktan sonra amımdan çıkarıp birden götüme bastırdı. Beynimde şimşekler çaktı, yarağı sonuna kadar girmişti götüme. O anda ben acıdan bayılmışım. Ayıldığımda sevgilim götümü halen sikiyordu. Azgın sevgilim benim baygın olmama aldırış etmeden götüme bir posta boşalmış, fakat götümü sikmeye doymamış, tekrar sikiyordu...

Bir süre sonra artık götüm de sikilmeye alışmış, hatta zevk alıyordum. Hızlı hızlı götümü sikerken elini de amıma atınca ben orgazm oldum. O da yarağını götümden çıkarıp, beni sırt üstü yatırdı ve göğüslerimin arasına yerleştirdi, birkaç git gelden sonra, “Ağzını aç!” dedi, ağzıma boşaldı. Ben de beni kadın yapan erkeğimin döllerini zevkle yalayıp yuttum. Sonra yanıma yattı ve uyuyup kaldı...

Güzel Değilim ama Siken Çok 2.Bölüm

Güzel Değilim ama Siken Çok 2.Bölüm

Ailemin köyde kaldığı 10 gün boyunca, sevgilim tarafından perişan edilene kadar amdan götten sikildikten sonra, artık yarak yemek benim için vazgeçilmez bir zevk olmuştu. Ancak ailem köyden geldikten sonra seks hayatıma resmen ket vurulmuştu. Artık her ne kadar sikişemesek de, fırsat buldukça köşede bucakta sevgilime saxo çekiyor, onu ağzımla boşaltıyordum. Fakat bu şekilde sadece o tatmin oluyordu, halbuki amım sevgilimi her gördüğümde resmen alev alıyordu. Yarak yemeye alışıp ta yiyememek kadar zor bir işkence olamaz herhalde bu dünyada... Ailem köyden geleli (ve ben sikişmeyeli) nerdeyse 1 ay geçmişti ki, sevgilim haftasonu boyunca 3 gece 2 gün evlerinin boş olduğunu, ailemden izin alabilirsem onlarda kalabileceğimi söyledi. Ailemin buna izin vermesi deveye hendek atlatmaktan kat be kat zordu, ama artık alev almıştım, bu fırsatı kaçıracak halim yoktu. Bizim sınıftan Ayla diye bir kızarkadaşımla ağız birliği yapıp, anneme haftasonunda Ayla'da kalacağımı ve birlikte ders çalışacağımızı söyledik. Annem Aylayı tanıyordu ve hiç
beklemediğim şekilde izin verdi. Ben hemen banyoya girdim, amımın kıllarını traş ettim, tertemiz yaptım, sonra geceliğimle birlikte iççamaşırımı ve jartiyerimi de çantama atıp çıktım, hemen sevgilimin yanına gittim...

Sevgilimle dışarda önce güzel bir yemek yedik. Fakat ben artık geçen her saniyenin boşa geçtiğini düşünürken, sevgilim bana inat ağırdan alıyor, belki de iyice çıldırmamı istiyordu. Amacı neydi bilmiyorum ama çıldırmama ramak kalmışken, sevgilimin arkadaşından telefon geldi. Arkadaşı ailesiyle tartıştığını, bu gece onlarda kalıp kalamayacağını sordu. Tabi sevgilim arkadaşını sokakta bırakamayağı için, “Tamam gel, birazdan ben de eve geçiyorum!” dedi. Eve varır varmaz ben hemen sevgilimin üstüne atladım, arkadaşı gelmeden sikişip rahatlamak, amımın ateşini biraz olsun söndürmek istiyordum. Pantolonunu çıkarmamla birlikte sevgilimin 21 cm’lik yarağı tüm ihtişamıyla karşıma çıkmıştı. Sevgilim yine ağırdan alıyordu, benimse dayanacak halim kalmamıştı. Onu da biran önce yoldan çıkarmak için hemen yarağını ağzıma aldım ve deli gibi yalamaya başladım...

Günlerce porno izlemiştim, artık saxo çekmenin en ince ayrıntılarını bile öğrenmiştim ve sevgilimin buna karşı koyamayacağını biliyordum. Beklediğim gibi de oldu, sevgilim bir çırpıda soyundu, ama benim sadece pantolonumu çıkardı. Planladığım şeylerden hiçbiri gerçekleşmiyordu, halbuki ben onu kışkırtarak, tahrik ederek yoldan çıkmasını sağlamak istiyordum. Ama şartlar gereği hiç onlarla kaybedecek vaktim yoktu ve biran önce sikilmek için yanıyordum. Sevgilim külodumu iyice yukarı çekerek amımın arasına sıkışmasını sağladı ki, bu resmen bitirdi beni. Külodum resmen tanga gibi götümün arasına kaçmıştı, ama sevgilime götten vermek istemiyordum. Önce amımın ateşi sönmeliydi.

Sevgilimin beline bacaklarımı dolamış halde, öpüşe öpüşe yatakodasına geçtik ve beni yatağa resmen fırlattı. Anlaşılmaz derecede sert davranıyordu. Ben de acele ediyordum, ama o aceleden çok anormal derecede sert davranıyordu. Sertliği bir yandan hoşuma da gidiyordu. Üstüme çıktığında resmen altında kayboldum. Bacaklarımı iyice yukarı kaldırmıştım, yarağı kocaman olmasına rağmen sonuna kadar köklemesini istiyordum. O da öyle yaptı, birden öyle bir kökledi ki, ölüyorum sandım, ama acıdan değil, tamamen zevkten...

Birkaç gel gitten sonra iyice hızlandı. Amacını biliyordum, yine beni orgazma ulaştırıp, götüme sokacaktı. Götümü vermek istemediğimden dayanmaya çalıştım, ama ne mümkün, resmen beni çıldırtana kadar hızlandı. İşin ilginç yanı, sürekli küfrediyordu. Kendimi onun altında resmen orospu gibi hissetmemi istiyordu. Ben orgazm olduktan hemen sonra beni domalttı, götümü sikecekti, ama zil çaldı, arkadaşı gelmişti. Ben bir yandan götümü sikilmekten kurtardığım için ve amımın ateşinin bir nebze olsun sönmesinin mutluluğunu yaşarken, sevgilim acayip sinirlenmişti. Bana, “Daha dur işim bitmedi senle!” dedikten sonra giyinip kapıyı açtı. Arkadaşıyla salona geçtiler, ben de giyinip yanlarına gittim...

Salonda otururken ben sevgilimin kucağına oturup yarağını elliyordum. Bir süre sonra sevgilim, “Hadi yatalım.” dedi. Arkadaşı salonda yatacaktı, ama o da resmen götüme bakıyordu. Bu bir yandan hoşuma gitmişti, götümün güzel olduğunu hissetmiştim, ama diğer yandan rahatsız olmuştum. Arkadaşına iyi geceler dileyip biz yatakodasına gittik...

Sevgilim daha yatakodasının kapısından girer girmez yarağını çıkarmış, “Şimdi amına yaptığımın üç mislisini götüne yapacağım, ama dur, sen önce bir benim depoyu boşalt!” deyip önüne diz çöktürdü. Ben de o şahane yarağına bayıla bayıla saxo çekmeye başladım. Epey bir emdirdikten sonra göğüslerimi açmamı istedi. Göğüslerimin arasına yarağını koyup, biraz git gel yaptıktan sonra yüzüme boşaldı...

Bu sefer o alta geçti, ben üstüne çıkıp yarağını tekrar hazırlamaya başladım. Salonda yatan arkadaşının bizi duyduğuna emindim, ama duracak halim yoktu. Yarağı iyice sertleştikten sonra sevgilim önüne domalmamı istedi. Domalmamla birlikte belimden tutarak amıma öyle bir geçirmeye başladı, aklım çıktı resmen. Sonra birden çıkardı ve eliyle yarağını amımın etrafında gezdirmeye başladı. O kadar hoşuma gitmişti ki, iniltim artık duvarlarda yankılanmaya başladı. Sonra yarağını birden götüme öyle bir geçirdi, götüm dağıldı sandım. Göğüslerimden tutarak götüme sokuyordu. Hem acı hemde zevk bir arada, inanılmaz bir şeydi. Götümü ilkdefa siktiğinde bayıldığım için götümün alışma evresini baygın geçirmiştim, ama şimdi götümün sikilişini doyasıya hissediyordum ve zevk çığlıkları atıyordum...

Birden odanın kapısı açıldı ve arkadaşı içeri girdi, seslerimizden uyuyamadığını söyledi. Ben şaşkınlıktan donakalmıştım, ama sevgilim hiç umursamadan götüme sokmaya devam ediyordu. Arkadaşı ayakta biraz seyrettikten sonra sandalyeye oturup, sikini çıkardı ve 31 çekmeye başladı. Arkadaşının siki sevgiliminkinin yarısı kadardı. Bu bana komik gelmişti, çünkü bütün erkeklerin siklerinin aynı uzunlukta olduğunu sanıyordum. Bu arada sevgilim iyice hızlandı ve belimden tutup öyle bir kökledi, bağıramadım bile, nefesim kesildi, taşakları amıma çarpmıştı ve götüme volkan gibi patladı. Yarağını da çıkarmıyordu, götüme boşaldıkça içim bir hoş olmuştu. Bir yandan eliyle amımı oynamaya başladı. Yanıma uzanıp, bana kaşlarıyla arkadaşını işaret etmişti. Arkadaşı halen 31 çekmeye devam ediyordu...

Kulağıma, “Hadi ona yardım et de boşalsın!” dedi. Ben de, “Saçmalama ya, benden ne istediğinin farkındamısın?” dedim, çünkü istemiyordum. Bana kızgın kızgın bakıp, “Yahu ne olacak ki, hadi kalk, çocuğa yap bir kıyak!” dedi. Sevgilimi kaybetmek istemediğimden, “Tamam!” deyip kalktım, 31 çeken arkadaşının önüne diz çöktüm ve sikini göğüslerimin arasına yerleştirip ileri geri yapmasını istedim. O da biraz öyle yaptıktan sonra, “Geliyorum!” diye inleyerek, kafamdan tutup tekrar bir eliyle 31 çekmeye başladı. Dölleri bile sevgiliminkinin yarısı kadar çıkmıştı, bir kısmı yüzüme, bir kısmı da göğüslerime denk geldi...

Ben tam kalkıp sevgilimin yanına dönecekken, sevgilim arkadaşına, “Temizle lan kızın üstünü başını!” dedi. Arkadaşı da bunu bekliyormuş gibi hemen göğüslerime yumuldu. Ben hepten şaşırmıştım ve sesimi çıkaramıyordum. Zevk almıyordum ama sevgilimden çekindiğim için çocuğa da bir şey demiyordum. Çocuk kendi döllerini göğüslerimden ve yüzümden yalayarak temizledikten sonra sevgilim beni yanına çağırdı, “Hadi jartiyerini giy, o zaman götünü sikmesi daha zevkli oluyor!” dedi. Ben çantamdan çıkarıp jartiyerimi giyerken, sevgilim de arkadaşına bir şeyler söylüyordu. Jartiyerimi giydikten sonra sevgilim beni yatağa domaltıp amımı yalamaya başladı. Ben zevkten inlerken yalamayı bıraktı, kemerini aldı, ellerimi bağlayacaktı. Arkadaşı da olduğu için istemedim, ama pek şansım yoktu, kendi rızamla olmasa zorla yapacaktı zaten. Ellerimi yatağa bağladıktan sonra arkadan yarağını amıma 1-2 sokup çıkardı, sonra götüme hoyratça girdi. Götüm az önce sikilmenin acısını atlatamadan 2. kez sikiliyordu.

Birden arkadaşının da yanaştığını gördüm. O da sallanan göğüslerimi ellemeye başladı. Çocuğa, “Yapma, istemiyorum!” dediğim anda, sevgilim, “Sus amına koduğumun orospusu!” deyip yarağını götüme öyle bir soktu ki, ister istemez tüm sesim kesildi. Sonra arkadaşı altıma geçti ve amıma girmeye başladı. Gülmemek için zor tutuyordum kendimi, çünkü siki küçücüktü ve amıma zar zor giriyordu. Çocuk amımı az biraz siktikten sonra hemen çıkardı ve hemencecik boşaldı. Çocuk altımdan çıktıktan sonra sevgilim iyice hızlandı ve götümü kökleyerek sikmeye başladı. Sonra birden götümden çıkıp başucuma geldi ve “Bugün hiç yutmadın ama sen!” deyip ağzıma verdi. Ben de artık tadına alıştığım ve yutmaktan zevk aldığım döllerinin hepsini yuttum...

O gece sevgilim beni arkadaşına birkez de götümden siktirdikten sonra artık hiç halim kalmamıştı. Yorulmuştum, sızıp kalmışım. Sabah uyandığımda yatakta sevgilimle yalnızdık. Sevgilimle birlikte çırılçıplak uyanmak öyle hoştu ki... Arkadaşı ogün kahvaltıdan sonra evine geri döndü ve sevgilim beni 2 gün daha deli gibi sikti. Fakat amıma fazla dokunmadı, genelde hep götümü sikti ve tüm zevkini çıkardı, amımı sadece benim orgazm olmam için sikti.

Sevgilimle ilişkimiz başka bir şehre taşınmamıza kadar sürdü. Sevgilimle ayrılalı nerdeyse 3 sene oldu, ama halen banyoda falan aklıma geliyor ve onu özlüyorum...

30 Mayıs 2014 Cuma

Güzel Değilim ama Siken Çok 3.Bölüm

Güzel Değilim ama Siken Çok 3.Bölüm

Başka şehre taşınmamızın ardından artık sikilmek benim için imkansız hale gelmişti. Yeni okulumdaki salaklar gözümde değildi, benim tek derdim eski sevgilimin 21 cm'lik yarağıydı. Ama sevişmek sikişmek biryana, görüşemiyorduk bile... Artık Lise bitmişti, Üniversiteye başlamıştım ve yurtta kalıyordum. Malesef Üniversitede de dikkat çekememiştim. Erkekler nedense bana bakmıyorlardı, halbuki sikilmek için can atıyordum. Bazı geceler eski sevgilimle MSN’de konuşuyorduk ve beni iyice azdırıyordu. Birgün bana, “Neden buraya gelmiyorsun?” dedi. O yeniden sınava hazırlanıyordu ve dersaneye gidiyordu, ancak ailesinden ayrı bir eve taşınmıştı. Yani gidebilsem beni istediğim kadar sikebilecekti... Aileme bütünlemelere kaldığımı, eve 3 hafta geç geleceğimi söyledim. Onlar da, “Tamam kızım.” dediler. Fakat kızkardeşim, “Ben ablamın yanına gideceğim!” diye tutturmuştu.Bu hiç hoşuma gitmedi, çünkü ben 3 hafta boyunca sikilmek üzere plan yapmıştım, ama kız kardeşim tüm planlarımı bozacaktı. Kızkardeşim 16 yaşında, benden kısa
boylu, ama dolgun vücutlu, düşük bel pantolon, üstüne gömlek giyip dolaşan, klasik Liselilerdendi. Onunla konuşup sevgilimin evine gideceğimi söyledim. O da, “Olsun, ben de geleceğim, yoksa anneme söylerim!” dedi. Sevgilimi arayıp, “Mecburen kızkardeşimi de getireceğim.” dedim. Sevgilim de, “Tamam!” dedi, ama sesinde garip bir mutluluk vardı.

Sevgilim bizi otogardan alıp direk evine götürdü. Yolculuğun verdiği yorgunlukla kızkardeşim hemen uyumak istediğini söyleyerek odaya geçti. Ben de biraz sonra, hem uyuduğundan emin olmak için, hemde hazırlanmak için odaya gidip kontrol ettim. Kızkardeşim mışıl mışıl uyuyordu. Ben tam tangamı giymiştim ki, sevgilim yarağını çıkarmış kapıda beni bekliyordu. Ben kız kardeşimin uyanmasından korkmanın yanı sıra, o yarağa olan özlemimden dolayı hemen saldırdım yarağına ve kapının ağzında kısa bir saxo çektikten sonra diğer odaya geçtik. Sevgilim beni önüne domaltıp, amımın etrafına yarağını sürtüp, birden amıma kökledi. Öyle bir “Ohhhh!” çektim ki, 2 sene sikilmemenin acısını çıkartırcasına inlemişim. Sevgilim benim sikilmeyi özlediğimi anlamış olacak ki, ben orgazm olduktan sonra bile durmadı ve amımı sikmeye devam etti. Ben 2 kere boşalmıştım, ama sevgilimin yarağı halen taş gibiydi...

Sonra sevgilim ellerimi bağlamaya başladı. Benim de hoşuma gittiği için zevkle bağlattım. Sonra gözlerimi de bağladı. Bunu ilk defa yapıyordu, daha önce gözlerimi hiç bağlamamıştı. Sonra saxo çekmem için yarağını ağzıma verdi. Ben iştahla saxo çekerken, sevgilim birden ağzımdan yarağını çıkardı ve anında amıma girdi (yani ben o olduğunu sanıyordum). Amım sikilirken aynı anda ağzımda ve yüzümde gezinen bir yarak daha hissedince ben irkildim ve “Ne oluyor ya?” dedim. Sevgilim, “Şşşşttt!” diyerek yarağını ağzıma soktu ve sesimi kesti. “İstediğin yarak değil miydi orospu, al sana iki tane yarak birden!” dedi. Meğerse evde yalnız değilmiş, ev arkadaşı kendi odasında bekliyormuş. Daha önce anlaşmışlar, gözümü bağlayıp arkadaşına da siktirme konusunda...

Ben zorla yarağını ağzımdan çıkarıp, “Evet istediğim yarak, sen de götümü sik madem bir yandan!” dedim. Sevgilim, “Hay hay!” deyip amımı siken kişiyi altıma geçirip, kendisi üste geçti. Götüm 2 sene sikilmeyince yine bakire haline geri dönmüştü. Sevgilim yarağının başını götüme sokunca, ben de amımı hiç durmadan siken çocuğun dudaklarına yapıştım. Sevgilim, “Kendini kasma, biraz acıyabilir, ama fazla sürmez!” dedi. Ben de bir yandan öpüşürken bir yandan ona evet anlamında başımı salladım. 21 cm'lik yarağını öyle bir geçirdi ki götüme, aklım çıktı resmen. Bu sırada altımdaki çocuk öyle hızlandı ki, götümün acısıyla birlikte bağırarak orgazm oldum...

Ben tam, ‘Ohh be ne güzel sikildim rahatladım’ diye düşünürken, kız kardeşim, “Abla iyi misin?” diye seslendi. O an beynimden aşağı kaynar sular döküldü. Amım ve götüm sikilmeye devam ediyordu. Ben daha bir cevap veremeden, odanın kapısı açıldı ve kız kardeşim sütyen külot içeriye daldı, “Abla ne yapıyorsunuz?” diye bağırmaya başladı. Sevgilim götümü sikmeyi bırakıp kalktı, kızkardeşime, “Bağırma, komşular duyacak! Gel sen de yanımıza!” diyerek yatağa getirdi. Ben kız kardeşime ne anlatacağımı bilemezken, altımdaki çocuk kollarını belime dolamış, amıma pompalamaya devam ediyordu...

Kız kardeşim sevgilimin yarağını incelemeye başladı. Sevgilim de, “İstersen seni de sikebilirim!” dedi. Ben sevgilime, “Saçmalama!” deyip, zar zor beni siken çocuğun üstünden kalktım ve sevgilimle kızkardeşimin arasına oturdum. Kız kardeşimin sikilmesini istemiyordum, o yüzden canım yanmasına rağmen istedikleri kadar kendimi siktirecektim. Hemen sevgilimin yarağını ağzıma alıp yalamaya başladım. Sevgilim ise, “Bırak sikeyim kız kardeşini, o zaman hem kimseye birşey söylemez, hemde buraya gelmende sana yardımcı olur!” diyordu. Ben ısrarla, “Hayır, kızkardeşime dokunmayacaksın!” derken, kızkardeşim beni şok etti ve sevgilime, “Tamam, beni de sikebilirsin!” dedi...

Sevgilim de, “Bakire misin? Daha önce hiç sikiştin mi?” dedi. Kız kardeşim daha hiç erkek arkadaşı olmadığını söyleyince, sevgilim, “Ohalde ablanı nasıl siktiğimi iyi izle!” dedi ve beni domaltıp arkama yanaştı, amıma geçirmeye başladı. Arkadaşı biraz bozulmuştu ve balkona sigara içmeye çıktı. Kızkardeşim başucuma oturmuş benim sikilişimi izliyor, bir yandan da külodunun üstünden amını okşuyordu. Amı külodundan belli olacak kadar dolgundu ve göğüsleri de sütyenini tamamiyle doldurmuş, üst tarafından taşıyordu. Sevgilim bana, “Yala hadi kız kardeşinin amını!” dedi. Kızkardeşim sütyenini ve külodunu çıkarıp amını ağzıma dayayınca, ben de mecburen yalamaya başladım. Kızkardeşim inlerken sevgilim amımda iyice hızlandı ve ben boşaldım...

Sevgilim yarağını amımdan çıkarıp sıvazlayarak, kızkardeşime, “Hazır mısın?” dedi. Kızkardeşim ‘evet’ anlamında başını salladığı anda, sevgilim kardeşimin dudaklarına yumuldu, onu öperek kendinden geçirirken, bir yandan da eliyle yarağını tam amına ayarladığını görüyordum. Kızkardeşimin bacaklarını omzuna alıp, “Kızlığına veda et tatlım!” dedikten sonra amına öyle bir geçirdi ki, kız kardeşim öldü sandım, çığlığı duvarlarda yankılanmıştı. Sevgilim benden sonra kız kardeşimi de kadın yapmıştı ve onun bağırmalarına aldırış etmeden, amına deli gibi sokuyordu yarağını...

Sonunda kızkardeşim sikilmeye alıştı ve zevkten inlemeye başladı. Sevgilim deli gibi hızlanarak kızkardeşimin de boşalmasını sağladıktan sonra yarağını amından çıkarıp kızkardeşimi önünde domalttı. Kızkardeşimin götünü sikeceğini anlamıştım, engel olayım derken arkadaşı sikini sıvazlayarak geldi yanımıza ve kendimi ona saxo çekerken buldum. Ne yapayım kalkık yarak görünce dayanamıyordum. Ben arkadaşına saxo çekerken, sevgilim de yarağını kızkardeşimin götüne ayarlayıp birden soktu. Kızkardeşim bu sefer daha çok bağırdı, ama sevgilim kafasını yastığa bastırarak sesinin çıkmasını engelledi, sonra götünü deli gibi sikmeye başladı. Bu sırada arkadaşı da benim amımı sikmekle meşguldü...

Sevgilim kızkardeşimin götünü epey bir siktikten sonra yarağını çıkartıp kızkardeşimin ağzına verdi, ama kızkardeşim çok acemiydi ve tam beceremiyordu. Ben de sevgilimin taşaklarıyla oynamaya, sonra da 31 çekerek tüm döllerini kız kardeşimin ağzına boşaltmasını sağladım. Kızkardeşim yüzünü ekşitti ve tam tükürecekti ki, sevgilim, “Yut lan orospu!” diye bağırdı. Kızkardeşim zorla da olsa yuttu, ama gözleri dolmuştu. Sevgilim kızkardeşime, “Ne sandın kızım, orospumsun artık!” dedi ve benim götümü ellemeye başladı. Yarağı inmişti en sonunda, ama ben azmıştım, o yüzden yalayarak tekrar yarağını kaldırdım ve amım sikilirken tost olup, götümü bir posta daha siktirdim...

29 Mayıs 2014 Perşembe

Güzel Değilim ama Siken Çok 4.Bölüm

Güzel Değilim ama Siken Çok 4.Bölüm

Sevgilim kızkardeşimi de sikip kadın yaptıktan sonra, benim pabucum dama atılmıştı. Sevgilim kızkardeşimi o gece sabaha kadar defalarca sikti, fakat beni arkadaşına bıraktı. Eee, orda tam 21 cm'lik yarak duruyorken nispeten daha küçük bir yarakla yetinmek pek hoşuma gitmedi. Kızkardeşim sevgilimin yarağı altında kendinden geçene kadar bağırıyor, resmen beni tahrik ediyordu... Sabah götüme giren yarakla uyandım. Sevgilimin arkadaşı evden ayrılacaktı ve sabah gitmeden beni bir posta sikmeye başlamıştı. Sevgilim gibi arkadaşı da bana iltifat yerine türlü hakaretler ediyor, bana kelimenin tam anlamıyla orospuymuşum gibi davranıyordu. Tam bir fahişe olduğumu, çok güzel sikiştiğimi söylüyordu. Boşalacağı sırada yarağını götümden çıkardı ve başımın önünde 31 çekmeye başladı. Ben yutturacak diye beklerken, tüm döllerini göz yuvalarıma doldurdu. Yüzümün her yeri döl olmuştu. Çocuğun gitme saati gelmişti ve beni öylece bırakıp gitti. Ben de uyumaya kaldığım yerden devam ederken, birden kızkardeşimin çığlığıyla uyandım. Sevgilim
kızkardeşimi bağırta bağırta sikiyordu yine. Anlayamıyordum, sevgilim akşama kadar sırayla beni ve kızkardeşimi defalarca sikmişti ve nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu. Ben tüm gün sikilmenin yorgunluğuyla yatakta çırıl çıplak uyuyup kalmışım.

Odamdaki seslerle uyandım tekrar. Gözlerimi açtığımda 3 tane çocuk boy sırasına göre karşıma geçmiş, bana bakarak yaraklarını sıvazlıyordu. Sevgilim kapının önünden geçerken, “Hadi beyler, milli olmak için fırsatı kaçırmayın!” dedi ve diğer odaya geçti. Çocuklara yaşlarını sorduğumda hep bir ağızdan, “16!” dediler. Sonra içlerinden en uzun olanı ilk hareketi yaparak yanıma oturdu ve göğüslerimi mıncıklamaya başladı. En kısa olanı da üstüme çıkarak götümü yalamaya başladı. Muhtemelen götümdeki döl tadı pek hoşuna gitmemişti ve o da yalamayı bırakıp sikini götüme bastırmaya başladı...

Ben hemen toparlanıp, “Bu iş böyle olmaz!” deyip kısa olanı hemen yatağa uzattım ve sikine oturdum. Çocuğun yarağı kısaydı, aynı boyu gibi, fakat oldukça kalındı, amıma girerken zorlamadı dersem yalan olur. Sonra uzun olanı da arkama geçti ve götüme daldı. Ortanca olanıysa halen karşıda sikini sıvazlıyor, bana yanaşmıyordu. Ona, “Hadi sen de gel ağzıma ver, daha önce hiç 3 lü yapmadım! 3 yarağı aynı anda hissetmek istiyorum!” dedim. Çocuk öyle bir hevesle üstüme geldi ki, biran ne yapacağımı şaşırdım. En sonunda ağzıma verdiğinde, ballandıra ballandıra yalamaya başladım. Altımda amımı siken çocuk, “Geliyorum!” deyip belimden öyle bir sarıldı ki, dölleri amımın kenarlarından süzülürken, o halen içimde deli gibi gidip geliyordu...

Sevgilim tekrar kapıda belirip, “Ohh ohh, iyi siktiriyorsun kendini orospu!” dediğinde, biran ondan nefret ettim. Her ne olursa olsun orospu değildim, alt tarafı sikilmekten çok zevk alıyordum. Bu arada çocuklar benim tadımı epey bir çıkarmışlardı ve teker teker döllerini yüzüme, amıma ve götüme doldurdular. En sonunda hepsi tamamen tükendiklerinde artık gitmeleri gerektiğini söyleyip 5 dakika içinde toparlanıp gittiler. Bense her yanım döl içinde kala kalmıştım. Kızkardeşim de kapıya gelmiş, “Abla sen harbiden orospu gibi sikişiyorsun!” dediğinde, ona da çok kızmıştım. Ama düşününce pekte haksız sayılmazdı.

Sevgilime, “Madem ben orospuyum, gel orospu siker gibi sik beni!” dedim. O da hemen ellerimden bağladı ve ipimden tutup beni banyoya götürdü. Beni buz gibi suyla iyice yıkadıktan sonra, tekrar yatağa sürükleyip, amıma o 21 cm’lik koca yarağını öyle bir geçirdi ki, kendime geldim. Az önce yediklerim sevgilimin yarağı yanında parmak bile sayılmazdı. Sevgilim amımı deli gibi sikmeye başladığında, ben de haykırarak orgazm oluyordum. Sevgilim beni orgazma ulaştırdıktan sonra amımı sikmeyi bırakıp domalttı beni ve götümden deli gibi sikmeye başladı. Götümün yanaklarını elleriyle iyice ikiye ayırıyor, sikini götümün en derin yerlerine kadar sokuyordu. Götümde 21 cm’lik yarağını öyle uzun uzadıya sokuyordu ki, sanki hiç bitmeyen bir sopa gibiydi. En sonunda götümden çıkarıp ağzıma soktuğunda, alev gibi dölleri boğazımdan aşağı süzüldü. Sonra da üstüme çulllanıp öylece uyuyup kaldı...

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Güzel Değilim ama Siken Çok 5.Bölüm

Güzel Değilim ama Siken Çok 5.Bölüm

Sevgilim beni o gençlere siktirdikten sonra artık sekse olan bakış açım değişmişti. Sevgilim bana bir kez olsun iltifat etmezken, o genç çocuklar bana sürekli iltifat etmişlerdi. O sözleri duyduktan sonra yaraklarını içime daha çok almak, amımı ve götümü sıkarak onların daha çok zevk almalarını sağlamaya çalışmıştım. Sevgilimse tam tersine sürekli beni aşağılıyor, boyumun kısa olmasını, çirkin olduğumu falan yüzüme vurup duruyordu. Üstelik artık kızkardeşimi sikmekten beni de sikmez olmuştu. En sonunda isyan ettiğimde, “Tamam lan orospu, seni öyle bir sikeceğim ki, gününü göreceksin!” dedi. “Nasıl?” dediğimde,
“Bekle ve gör! Ama önce 3 gün ikinizi de sikmeyecem, sen de amına ve götüne buz koy!” deyip dışarı çıktı. Kızkardeşim buz koymama yardımcı olurken, bir yandan da bana söyleniyordu, “Abla senin yüzünden ben de yarak yiyemiyorum şimdi!” diye. 3 gün geçtikten sonra sevgilim beni yemeğe dışarı götürdü. Orada öyle hareket ediyordu ki, sanki hiç dışarıda yemek yememişiz, hiç benimle sevişmemiş gibiydi. Ben her ne kadar
şaşırsam da, bu görüntü çok hoşuma gitmişti. Onun o hareketlerini görünce birden sikilme isteğim arttı. Amımın suları tangamın üstüne çıkmıştı çoktan. Yemeğin ardından bir barda oturup birkaç kadeh birşeyler içtikten sonra, artık ben o an bardaki herkesin gözleri önünde kendimi siktirecek kıvama gelmiştim. Bir yandan da kendi kendime (Gülbahar kendine gel hemen koyverme kendini!) diye diye sabretmeye çalışarak içkimi yudumladım. Bardan çıkıp eve vardığımızda, kızkardeşimin çığlıklarını ve ağlama seslerini duyduk. Sessizce baktığımızda 5 tane hayvan gibi adam benim kızkardeşimi aralarına almış, biri götünü sikerken, diğeri de amını sikiyordu. Ama ne sikmek! Kızkardeşim ellerini iki tarafa açmış, kalan 2 adamın yarakları da kardeşimin elindeydi. Adam gerilip öyle bir sokuyordu ki, kızkardeşimin göğüsleri bile zıplıyordu. Kızkardeşim ağzındaki yarağı çıkarıp, “Artık yeter dayanamıyorum, şimdi gelecekler!” diyordu.

Adamlar deli gibi sikerken artık boşalacaklarını söylediklerinde kızkardeşimin yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Adamlar arka arkaya dizilip sırayla kardeşimin ağzına boşalıyorlardı. Kardeşimin ağzı dölle dolduğunda yutmasını bekleyip ağzından taşanları yaraklarının kafasıyla geri ağzına topluyorlardı. Ben bile o kadar dölü ilk defa bir arada görürken, kızkardeşim hepsini yutup adamların yüzüne bakarken, adamların birisinin yarağının hareketlenir gibi olduğunu görünce, “Yeter be! Hepiniz 3’er posta boşaldınız, şimdi gelecekler, başımız belaya girecek!” dedi. Adam kızkardeşime bakarak, “Merak etme bugünlük bu kadar yeter!” deyip giyinmeye başladılar. Biz de sevgilimle diğer odaya geçip adamların gitmesini bekledik. Kızkardeşim adamları uğurladıktan sonra banyoya girerek yıkanmaya başladı, biz de eve yeni gelmiş gibi kapyı açıp kapatarak sevgilimin yatak odasına geçtik direk.

Ben az önce gördüklerimin şaşkınlığı içindeyken, bir anda sevgilim dudaklarıma yapıştı. Elleri kalçalarımı sıkarken, boynumu, kulaklarımı öpüyordu. Beni soyup yatağa çırıl çıplak uzattıktan sonra, amımı adeta vakumlayarak yalamaya başladı. Az önce gördüklerimin verdiği heyecanla ben orgazm olurken, sevgilim de hemen soyunup üstüme çıktı. Altında neredeyse tamamen kaybolmuştum. Bacaklarımı iki yana ayırarak omzuna aldı ve o koskoca yarrağını amıma öyle bir geçirdi ki, ilk siktiğinde ancak bu kadar acımıştı. 3 gün boşalmayınca sevgilimin yarağındaki tüm damarlar kabarmış, kalınlaşıp, boyu uzamış gibi birşeyler olmuş, inanılmaz görünüyordu. Ben defalarca orgazm olmuştum, ama sevgilimin durmaya yada yavaşlamaya pek niyeti yok gibiydi. Siktikçe sikiyor, amımı daha önce hiç olmadığı kadar vahşice zorluyordu.

En sonunda kalkıp yarağını ağzıma soktuğunda deli gibi yalamaya başladım. Ben boşalacak diye beklerken, beni yatakta ters çevirdi, ellerimi yatağın başlığından tutturduktan sonra, yarağını götüme bastırmaya başladı. Fakat kuru kuru girmiyordu. Ben sokmaz diye düşünürken sevgilim belimden tutarak öyle bir yüklendi ki götüme, götüm içine odun sokulmuşçasına sızlamaya başladı. Bu sırada beni öpüp kokluyor, bana güya iltifat ediyordu. Ama altta canımı çıkarıyordu. Götümde iyice hızlandığında artık kendimden geçmiş, sadece onun işini bitirmesini bekliyordum. Artık zevk almak bir yana, canım inanılmaz acıyordu. Kendi kendime başıma iş açmıştım.

Baktım boşalmıyor, götümle sikini iyice sıkarak, hem çabuk boşalması, hemde daha çok zevk alması için uğraştım. En sonunda boşalcağını söyleyip, koskoca 21 cm'lik yarrağını götümden çıkarıp ağzıma soktu ve ağzımı sikmeye başladı. Ben bir yandan dilimle oynarken bir yandan da ellerimle taşaklarını sıvazlıyordum. En sonunda yarağındaki hareketlenmeyi dilimle hissetmemle birlikte ağzıma öyle bir fışkırttı ki, daha önce ne sevgilim nede başka birisi böyle boşalmamıştı. Dölleri bir kurşun gibi boğazıma çarpmıştı. Ağzım dölle dolup taşmış, ben 3-4 kez ağız dolusu dölü yutmuştum, ama sevgilim halen boşalıyordu. En sonunda bittiğinde artık yutamaz hale gelmiştim. Sevgilim, “Yeter mi devam edelim mi?” dediğinde, panikle, “Yeter artık!” deyip pes ettim ve üstüne çıkıp öylece uzandım. Uyuyup kalmışım.

Köyümün Azgın Hatunları 1.Bölüm

Köyümün Azgın Hatunları 1.Bölüm

O haftasonu annem, bir akrabamızın düğünü için köye gideceğimizi söylediğinde, canım sıkılmıştı. Gel sen şimdi İzmir'de üniversitede okuyan mini etekli kızları bırak ve köye düğüne git. Oldu mu şimdi bu? Babam da ısrar edince mecbur kaldım onlarla köye gitmeye. Köyde sıkılıyordum. Uzun yıllar önce (Anadolunun bir köyünden) İzmir'e taşınmış olsak ta, bizim köydeki evimiz halen dayalı döşeli durur. Tatillerde köye gidilir, bir iki hafta kalınır, eş dost akraba ziyareti yapılır ve tekrar İzmir'e dönülür. Hele yaz tatilini köyde geçirmek benim için işkenceydi. Dedemin beli kuvvetliymiş. Tam 11 tane halam ve 2 tane de amcam var. Bunlar yaşayanlar, 3 tanesi de doğumdan hemen sonra ölmüş. Ayrıca, ismini bile bilmediğim, hatırlamadığım okadar çok akrabamız var ki köyde, kimin düğünü olduğunu bile sorma gereği hissetmedim. Köye vardık. Evimize yerleştik, eşyaları örten beyaz örtüleri topladık. Elektriği sigortadan, suyu vanadan açtık. Komşularla, akrabalarla hoş beş falan. Akşama düğün evine gidildi. Düğünevi çok kalabalık, mahşer günü gibi. Sanki tüm
köy orda. Davul zurna çalıyor, yemekler yeniyor, içkiler içiliyor, tabancalar tüfekler atılıyor. Kadınlar erkekler haremlik selamlık gibi. Etrafta çekirge sürüsü gibi çoluk çocuk koşuşturuyor, bağırıp çağırıyorlar. Ben sevmem kalabalığı. Daral gelir bana. Benim aklım fikrim, flört edilecek kız var mı? Daha doğrusu sikilecek kız var mı?

Etrafa şöyle bir bakıyorum, yetişkin kızların çoğu nişanlı, yada evli. Başlarını örtmelerinden ve kollarındaki bileziklerden belli oluyor bu. Ayrıca etrafta dolanan birkaç palazlanmış kız var, 16-17 yaş gurubunda. O kızlardan birtanesi beni kesiyor sürekli, fırsat buldukça gülümsüyor bana. Sürekli mutfağa girip çıkıyor elinde tepsiyle, boş bardakları falan topluyor masamızdan. Benimle kesişmek için yapıyor bunları. Alıcı gözle bakıyorum kıza, güzel bir kız. İzmir'de olsaydı, kesin sikerdim bunu diye geçiriyorum içimden. Ama köy yerinde imkansız gibi geliyor bu iş bana. Üstelik daha kızın kim olduğunu bile bilmiyorum.

Sigara içmek için kalkıyorum, bahçe duvarının dışına çıkıyorum. Etrafta koşuşturan çocuklardan birini çağırıp, uzaktan o kızı gösteriyorum, kzın kim olduğunu soruyorum. Kim olduğunu öğrenince de şaşırıyorum. Kesiştiğim kız, Kadriye halamın kızı Fidan imiş. Fidan. En son taa bilmem kaç sene önce çocukken görmüştüm, Sümüklü Fidan derdi herkes ona. Onlar da seneler önce köyden (ismini hatırlamadığım) bir şehire taşınmışlardı. Fidan şimdi, ismine yakışır bir kız olmuştu, fidan gibiydi. Sigaramı içerken, (Halamın kızı falan, ama ne sikilir!) diye düşündüm. İlik gibi olmuştu. Ben bunları düşünürken, Fidan, yanında iri yarı, 20'li yaşlarda bir genç kızla birlikte yanımda bitiverdi.

Selamlaşıp tokalaşırken, yanındaki kızın kim olduğunu çıkarmaya çalışıyordum ki, Fidan, "Biz de Zeynep ablayla birer sigara içelim dedik, sigaran var dimi?" diyerek farkında olmadan hatırlatmıştı. (Zeynep de Şehriban halamın kızıydı. Zeynebi de bilmem kaç yıldır görmemiştim. İri yarı bir genç kız olmuştu. Memeleri resmen kafam kadar olmuş, beyaz gömleğinin düğmelerini patlatcak gibi duruyordu. Fidan'ın açık saçlarının aksine, Zeynep başını parlak pullarla nakışlı bir tülbentle bağlamıştı. Kolunda da 8-10 tane burma bilezik vardı. Geçen sene final sınavım olduğu için, Zeynebin nişanına gitmemiştim. Zaten sınavım olmasa da gitmek istemezdim. Annemlerden duyduğum kadarıyla, Kuşadası'ndan bir otelciyle nişanlanmıştı.)

Birer sigara verdim bunlara. Sigaralarını yaktım. Onlar da benim gibi ailelerinden gizli içiyorlardı sigarayı. Ama tiryaki değillerdi, sigaraları acemice tutuşlarından belliydi. Fidan bir iki fırt çektikten sonra, "Ohh, sigara iyi geldi valla, sabahtan beri ilk sigaramız! Ahh, şimdi yanında bir de buz gibi bir bira olacaktı ki..." dedi. Ben hemen atıldım, "Hadi ozaman bizim eve gidelim, ben bakkaldan bira alırım!" dedim. Fidan hemen, "Ayy süper olur, hadi gidelim!" derken, Zeynep, "Gitmeyelim ya, bir gören falan olursa köylünün diline düşerim, biliyorsun ben nişanlıyım..." dedi. Ama Fidan'ın ısrarlarına boyun eğmek zorunda kaldı. Fidan hemen halamı aradı, "Anne, Zeynep ablayla birlikte Zeynep ablalara kadar gidip geleceğiz!" dedi. Bizim evin anahtarını verdim bunlara, önden gitsinler diye. Ben de bir koşu bakkala varıp, 3 şişe bira aldım, eve gittim.

İkisi de koridorda dikiliyordu. Salona geçtik. TV'nin karşısındaki üçlü koltuğu gösterip, "Otursanıza!" dedim. TV'de bir müzik kanalı buldum. Biraların kapaklarını açıp verdim ellerine. Birer de sigara yaktık. "Azıcık yer açın da, köyün en güzel iki kızının arasına oturayım!" dedim. Bu isteğim Zeynebin pek hoşuna gitmemişti galiba. Ama Fidan gülümseyerek hemen kenara kayıp bana yer açtı. İkisinin arasına oturdum. Elimizde biralar, sigaralar, TV'de müzik klipleri izliyoruz. Fidan'ın neşesi yerinde, fakat Zeynep huzursuz biraz.

Sigaralarımız bitince, biramı da iki dikişte bitirip, şişeyi sehpaya koydum ve geriye yaslandım, bir kolumu Zeynebin omzuna, diğerini de Fidan'ın omzuna koydum, ikisini de kendime doğru çektim. Fidan hemen kolumun altına sokulurken, Zeynep yavaşça elimi tutup indirdi omzundan. Bu hareketi yaparken Fidan'a çaktırmak istemiyordu, sanıyordu ki ben sadece kendisinin omzuna attım elimi. Oysa o anda diğer elim çoktan Fidan'ın omzundan koltuk altına inmiş ve ordan da tişörtünün üstünden göğsünü okşamakla meşguldü bile. Fidan da, "Ayy bu şarkı çok güzel... Bundan önceki klibinde saçlarını kızıla boyamıştı..." gibisinden Zeynebin dikkatini TV'ye çekmek için öylesine konuşup duruyordu. Ama Zeynep adeta heykel gibi oturuyor ve elindeki birasını bile içmiyordu. Belli ki, deminki hareketimden rahatsız olmuştu.

Bu arada Fidan'ın tişörtünün üstünden göğsünü okşayan elimi tişörtünün altından içeriye soktum. Şimdi elim çıplak teninde geziniyordu. Göbek çevresini, bazen de sütyeninin etrafını okşuyordum. Yarağım da sertleşmiş, pantolonumun önünü kabartmıştı. Halalarımın kızları arasında olmam beni iyice azdırmıştı. Gerçi Zeynep pas vermemişti, hatta olumsuz tepki vermişti de denebilirdi. Ama o anda nedense, ikisine karşı da içimde tarif edemediğim bir arzu vardı. Hep iki kızla seks yapmak süslemiştir fantazilerimi. Bu yüzden birdaha denemeye karar verdim. Bu sefer sol elimi Zeynebin omzuna değil de, direkt kolunun altından sokup, o kafam gibi memesini avuçladım. Yine nazikçe elimi tutup memesinden çekti. Zeynebin, bu ikinci girişimimi de savuşturması canımı sıkmıştı. Ama yüzsüzlüğüm tuttu, birkaç saniye sonra aynı hareketi tekrarladım...

Zeynep bu sefer elimi sertçe tutup memesinden uzaklaştırdı ve kulağıma, "Böyle birşey yapmaya utanmıyormusun sen? Ben senin halanın kızıyım! Üstelik nişanlı olduğumu da biliyorsun!" diye fısıldadı. O an anladım ki, Zeynep, benim Fidan'ı da aynı anda okşadığımı bilmiyordu. Zeynebin bu soğuk tavrına karşın ben de elimi çektim ve yalnızca Fidan'la ilgilenmeye karar verdim, eldeki tek kuş, daldaki iki kuştan daha iyidir diye düşünerek. Az sonra da Fidan'a, "Gelsene sen benle bir dakika!" dedim ve ayağa kalktım. Fidan gözlerime (Niye?) diye sorarcasına bakıp ayağa kalkınca, birşey demeden elinden tutup odama götürdüm. Zeynep oturduğu yerde sap gibi kalakalmıştı öylece.

Odama girince kapıyı kilitledim ve Fidan'ın dudaklarına yapıştım. Birbirimizin dudaklarını kemirircesine öpüşüyorduk. Bir elimi beline dolamıştım, diğer elim kot pantolonunun üzerinden o biçimli götünü avuçlayıp, yoğuruyordu. Biraz daha öpüşüp, Fidan'ı yavaşça yatağıma uzattım ve pantolonun düğmesini açıp, fermuarını indirdim, pantolonunu dizlerine kadar sıyırdım. Fidan korku ve telaşla, "Ne yapacaksın? Ben bakireyim!" dedi. "Birşey yapmayacağım, amını biraz öpüp koklayacağım!" dedim ve yüzümü külodunun üzerinden amına yapıştırdım. Terlemiş am kokusunu içime çektim. Külodun üzerinden öptüm biraz amını. Yalamak istiyordum, ama külodu engel oluyordu.

Tüm itirazına rağmen külodunu da indirdim aşağıya. Amı hafif kıllıydı. Islak dilimi küçücük pembe am dudaklarına değdirdiğimde irkildi. Amını yalamaya başladığımda, Fidan gözlerini kapamış, dudaklarını ısrarak, kafasını sağa sola savuruyordu. Evet hiç şüphesiz, bizim bakire hala kızının amı ilk defa yalanıyordu. Ben de amını deli gibi yalıyordum. Dilimi amının deliğine sokup çıkarıyordum, am dudaklarını dudaklarımın arasına hapsedip sündürüyordum, klitorisini dilliyordum. Ağzıma amının zevk sıvısı gelmeye başlamıştı bile. Klitorisini parmağımla uyarıp, aynı zamanda da amını yalamayı hızlandırdım. Fidan kasılmaya başlamıştı. Ellerini şimdi saçlarıma geçirmiş, kafamı amına bastırıyor ve kısık sesle inliyordu. Az sonra kasılması titremeye dönüştü ve sarsıla sarsıla orgazm oldu, boşaldı. Amının suları, ağzıma yüzüme bulaşmıştı.

Yalamayı bırakıp sakinleşmesini bekledim. Birkaç saniye sonra beni yukarı çekerek dudaklarımı öpmeye başladı. Fidan boşalmıştı, ama benim durumum berbattı. Yarağım öyle bir zonkluyordu ki, böyle giderse küloduma boşalacaktım. Dudaklarımı dudaklarından kurtarıp ayağa kalktım. Fidan'in meraklı bakışları eşliğinde bir çırpıda pantolonumu ve boxerımı indirdim dizime kadar. Fidan yine telaşlandı, "Ne yapacaksın?" diyerek hemen külodunu çekti yukarı, amını kapadı. "Korkma, kızlığına bir zarar vermeyeceğim, arkanı dön!" dedim. Büyümüş gözlerle, "Arkadan mı yapacaksın?" diye sordu busefer, yine telaşla. "Sen dön arkanı, birşey yapmayacağım, götüne sürteceğim sadece!" diyerek bunu zorla yüzüstü dönderdim.

Sonra da belinden tutup yatağın kenarına kadar çektim. Domalmış gibi yüzüstü yatıyordu şimdi, ayakları yere değiyordu. Pantolonu halen dizlerindeydi. Külodunun arkasını sıyrıdım aşağı, bembeyaz göt yanaklarını serbest kaldı. Yarağımı göt yanaklarının arasına yerleştirip, üzerine uzandım. Sikiyormuşum gibi, göt yanakları arasında yukarı aşağı kayıyordum. Amacım sürtünerek boşalmaktı. Ama son anda fikir değiştirip doğruldum, yarağımın başını göt deliğine denk getirip biraz yüklendim. Bastırıyordum, fakat giremiyordum daracık götüne. Girmeyim diye kendisini kasıyordu. Azıcık girer gibi olunca da çırpınmaya başlıyordu. Elimi uzatıp ağzını kapadım ve olanca gücümle yüklendim götüne. Şimdi olmuştu. Ama yarağım götüne girince, Fidan duyduğu acıdan elimi ısırdı.

Elimi ısırsa da, çırpınsa da, artık geri dönüş yoktu. Yarağım götüne girmişken sikmeden bırakmayacaktım Fidan'ın götünü. Tüm çırpınışlarına rağmen götünde gidip gelmeye başladım. Elimi ağzından çekmeden. Elimi çeksem, biliyordum kesin bağıracaktı. Daracık götü sımsıcaktı, yarağımı mengene gibi kıstırıyordu. Götüne sokup çıkarırken yarağım da acıyordu, yüzlerce iğne batırılmış gibi. Buna rağmen birkaç kez çok seri şekilde pompaladım ve fazla dayanamadım, götünün içine boşaldım, oluk oluk. Müthiş rahatlamıştım boşalınca. Elim halen ağzını kapatıyordu, bağırmasın diye.

Elimi tekrar ısırınca, elimi çektim ağzından. Hemen bağırmaya başladı, "Hani birşey yapmayacaktın! Kalk üstümden!" diye. Anında ağzını tekrar kapadım elimle ve "Tamam, kalkıyorum, bağırma!" dedim. Yarağımı götünden çıkarırken de acı duyacaktı büyük bir olasılıkla. Ağzını sımsıkı tutarak yarağımı çektim, çıkardım götünden. Ağzı kapalı olduğu için anlaşılmaz sesler çıkarıyordu. Eğildim, yanağına bir öpücük kondurdum ve "Seni seviyorum!" dedim. O sırada Zeynep kapının kolunu birkaç kere yokladı, kilitli olduğunu anlayınca da kapıya sertçe vurmaya başladı. Zeynep kapıyı açmak için zorlarken, biryandan da, "Açın kapıyı! Napıyorsunuz içerde? Fidan, iyimisin? Harun aç kapıyı!" diye bağırıyordu.

Köyümün Azgın Hatunları 2.Bölüm

Köyümün Azgın Hatunları 2.Bölüm

"Bir saniye Zeynep, açıyorum!" dedim. Fidan da aniden çırpınmayı bırakmıştı, elimi çektim ağzından. Aceleyle pantolonlarımızı çektik ve üstümüzü başımızı düzelttik. Kapıyı açtım. Zeynep sinirli bir şekilde daldı içeriye. Bir Fidan'a, bir bana bakarak, "Ne yapıyordunuz? Kapıyı neden kilitlediniz? Kıza ne yaptın Harun? İyimisin Fidan? Birşey yapmadı ya?" diye bağırarak soruları yağdırıyordu. Sanki beni dövecek gibi kızgındı. "Zeynep sakin ol, birşey yapmadık, konuşuyorduk sadece!" dedim. Fidan da beni destekledi, "Valla bişey yapmadık abla!" diyerek. Ama Zeynep inanmamış gibiydi, "Kapıyı niye kilitlediniz ozaman? Anlamadım mı sanıyorsunuz ne halt yediğinizi! Kızım bak aklını başına topla, sonra benim durumuma düşersin!" dedi. Zeynep bunları derken gözleri dolmuştu, nerdeyse ağladı ağlayacaktı, sinirden eli ayağı titriyordu, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Zeynebe, "Sakin ol, birşey yapmadık diyorum! Sen otur şöyle, sakin ol, ben sana bir sigara getireyim, kendine gel!" dedim ve Zeynebi yatağa oturttum, odadan çıktım. Sigara salondaydı. Fakat ben odadan
çıkınca, Zeynep Fidan'a, "Doğru söyle, sikti mi seni? Bozdu mu kızlığını? İndir donunu, bakacam, kan var mı!" dedi. Bunu duyunca ben koridorda zınk diye kaldım. Doğrusu Zeynebin bu işi bukadar dallandırıp budaklandıracağını hiç beklemiyordum. Fidan da halen, "Abla valla bişey yapmadık!" diyordu. Ne olacağını merak etmiştim, hemen salondan sigarayı ve kültablasını alıp, döndüm odama. Zeynep zorla Fidan'ın kot pantolonunu çözmeye çalışıyor, Fidan da, "Yaa abla, valla sikmedi diyorum, neden inanmıyorsun!" diyerek, Zeynebi engelliyordu.

Zeynebe bağırdım hemen, "Kızım, delirdin mi! Napıyorsun, bırak kızı!" diyerek. Zeynep de bana bağırdı, "Sen karışma, küloduna bakacam, kan var mı diye!" dedi. Bir an düşündüm, Fidan'ı amından sikmedim ki, küloduna baksa da birşey çıkmayacaktı nasıl olsa. Fidan'a göz kırparak, "Tamam Fidan, bırak baksın da ikna olsun!" dedim. Yine de Fidan pantolonunu indirmemekte ısrar ediyordu. Zeynep, Fidan'ın bana baktığını farkedince, "Sen çık odadan, ben bakarım!" dedi. "Tamam!" dedim çıktım odadan, ama kapının hemen yanına dikildim. Zeynebin Fidan'ın küloduna bakacağı düşüncesi, nedense yarağımın anında sertleşmesine sebep olmuştu.

Kapının direğinden kafamı uzattığımda, Zeynep Fidan'ı önünde ayağa dikmiş, pantolonunun düğmesini çözüyordu. Fakat çözüp, pantolonu dizine indirdiğine, Fidan'a, "Sikmedi de, bu kan ne?" diye bağırınca, ben şok olmuştum. Fidan da şok olmuştu ki, "Ne kanı? Olamaz, hani, bakayım!" diyerek külodunu indirdi. Ozaman ben de gördüm, Fidan'ın beyaz külodunun ağ kısmında harbiden kan vardı. Bunun tek mantıklı açıklaması vardı, ya Fidan adet görmeye başladı, yada götü kanamıştı ve bunu ikimiz de farketmemiştik. Fakat şu kesindi, amını sikmediğim için, kızlığını bozmuş olamazdım. Kızlık kanı değildi bu kesinlikle.

Zeynep Fidan'a bağırmaya devam ediyor, "Biliyordum sikiştiğinizi! Ne olacak şimdi? Düştün mü benim durumuma! Şimdi seni kim alır bu halinle? Harun hayatta evlenmez seninle! Sen de benim gibi gider, babam yaşındaki bir adama kakalarsın kendini!" diyordu. Bir an kararsız kaldım, ne yapacağımı bilemedim. Tam, içeri gireyim, bunun adet kanı olabileceğini söyleyim diye düşündüm ki, Fidan benden önce davranıp, "Abla valla düşündüğün gibi değil, arkadan yaptı sadece. Amıma ellemedi bile! İki gözüm önüme aksın ki doğru söylüyorum!" dedi. Zeynep ise kızın üstüne üstüne gitmeye devam ediyordu, "Emin misin bundan? Bu kan neyin nesi ozaman?" diyordu.

Ben fazla dayanamadım, daldım içeriye, "Kızın götü yırtılmış ve kanamıştır!" dedim. Ben içeriye girince Fidan külodunu çekmişti hemen yukarıya. Zeynep halen ısrar ediyordu, "Dön kız arkanı, bakacam götüne!" dedi. Fidan utana sıkıla döndü arkasını Zeynebe. Zeynep Fidan'ın külodunu indirdi ve "Eğil biraz!" dedi. Fidan öne doğru eğildi biraz. Zeynep de iki eliyle Fidan'ın götünün yanaklarını ayırdı, göt deliğini inceliyordu. O manzara karşısında benim yarak kazık gibi oldu tabii. Zeynep Doktor edasıyla Fidan'ın göt deliğini biraz inceledikten sonra, bilgiç bir tavırla, "Hmmm! Tamam, büzüğün yırtılmış! Ama korkulacak birşey yok, kendi kendine iyileşir!" dedi. Sonra kendi eliyle Fidan'ın külodunu yukarı çekti. Fidan da doğruldu ve kot pantolonunu çekti yukarı, düğmesini ilikledi.

Ben de Zeynebe, alaycı bir gülümsemeyle, "Göreceğini gördün mü Doktor hanım? Kız bakiremiymiş?" dedim. Zeynep sinirle ayağa kalkarak karşıma dikildi, "Sen sus, konuşma! Ulan madem okadar azgınsın, köyde sikilecek okadar karı kız var, hepsi de yarak diye geberiyor, bir kaş göz etsen altına dünden yatacaklar, git onları sıraya düz, sik hepsini de! Ama Fidan'dan ne istiyorsun salak? Hem sen dur bakalım, bu yaptığınızı teyzeme ve dayıma söylediğimde, böyle sırıtmaya devam edecekmisin, göreceğiz!" dedi.

Fidan korkmuştu, ağlamaya başladı, "Abla, söyleme ne olur!" diye yalvarıyordu. Doğrusu ben de acaip tırsmıştım, babam bu yaptığımı duysa kalp krizi geçirirdi kesin. Buna izin veremezdim, ses tonumu yükseltip, "Saçmalama Zeynep! Kimseye birşey söylemeyeceksin! Ya değilse..." dedim tehditkar bir şekilde. Zeynep diklenerek, "Evet, ya değilse ne yaparsın?" dedi. İşin tuhaf tarafı, yarım bıraktığım cümlenin gerisini nasıl tamamlayacağımı ben de bilmiyordum, çaresizlikten yarım çıkmıştı ağzımdan. Ve Zeynep yememişti Blöfümü, pis pis sırıtarak, "Ben gidiyorum, şimdi söyleyecem, görürsün sen birazdan!" dedi ve kapıya yöneldi.

Tepem attı birden, "Nereye gidiyorsun amına koduğumun orospusu!" diye bağırıp, Zeynebi kolundan tuttuğum gibi yatağa fırlattım. Bu sefer şok olma sırası Zeynep de idi, bunu yapacağımı beklemiyordu. Kalkmasına fırsat vermeden sırtüstü yatırıp üstüne çıktım, ellerini tuttum ve bacaklarının üstüne, kasıklarına yakın oturdum. Fidan'a da, "Kes ağlamayı da, git salondan telefonumu getir, çabuk!" diye bağırdım. Fidan robot gibi salona koştu. Zeynep ise telaşla, "Bırak beni! Ne yapacaksın? Kalk üstümden!" diyerek altımda debeleniyordu. "Ne mi yapacam? Sikecem tabii ki! Amına koyacam senin orospu! İlk önce seni sikmem lazımdı! Sen de köyün diğer amcıkları gibi yarak için geberiyorsun!" dedim ve eğildim, boyunu, boğazını, öpüp yalamaya başladım. Zeynebin debelenmeleri nafile idi.

Fidan telefonumla gelince, surat ifadesinden, telefonu ne için istediğimi anlamadığını sezdim. "Resim çekmesini biliyormusun?" dedim. "Biliyorum da, nerden açılıyor bu?" dedi. Tarif ettim, açtı, buldu fotoğraf çeken tuşu, "Tamam!" dedi. "İyi, geç şimdi şuraya, resimlerimizi çek! Yakından, uzaktan, değişik değişik açılardan, bol bol çek!" dedim. Fidan geçti, resim çekmeye başladı. Ben de Zeynebin boynundan aşağı, göğüs çatalına doğru öpüp yalamaya başladım. Debelenirken gömleğinin birkaç düğmesi patlamıştı. Gömleğini, en yukardan bir düğme, birkaç düğme de alttan tutuyordu. Zaten debelenmeseydi bile, o kafam gibi göğüsleri bütün düğmeleri patlatacak gibi duruyordu.

En yukardaki düğmeyi de ben dişlerimle koparınca, o sütyene sığmayan koca göğüsleri daha bir ortaya çıktı. Göğüslerinin sütyenden taşan kısımlarını öpüp yalıyordum. Zeynep de bundan zevk alıyordu ki, debelenmesi biraz azalmıştı. Ama yine de, "Yapma, kalk üstümden!" diye bağırıyordu. Ellerini tuttuğum için ellerimle başka birşey yapamıyordum, Fidan'a söyledim, Zeynebin sütyenini aşağı sıyırmasını. Sıyırınca göğüsleri serbest kaldı. Göğüsuçları sertleşmişti, evet, istemiyormuş gibi davransa da, bu Zeynebin de hoşuna gidiyordu. Göğüsuçlarını yalayıp emmeye başladığımda Zeynebin ses tonu değişti, "Yapma!" derken artık sertlik kalmamıştı. Bağırmıyordu, sadece normal konuşur gibi, "Yapma!" diyordu. Fidan resim çekmeye devam ediyordu. Yarağım da pantolonumun içinde kasıklarımı ağrıtacak kadar şişmişti.

Fidan'a, "Gel buraya, kemerimi çöz, pantolonumun düğmesini aç, fermuarımı indir, yarağımı çıkar!" dedim. Fidan hemen telefonu kenara bıraktı, geldi, dediklerimi yaptı. Yarağım serbest kalınca bir nebze rahatlamıştım. Fidan'a resim çekmeye devam etmesini söyledim. Zeynep ise yarağımı görünce bakışlarını pür dikkat yarağıma dikmişti. Artık debelenmeyi de, konuşmayı da bırakmıştı. Ama ben yine de ellerini bırakmıyordum. Ben Zeynebin bacaklarında, kasıklarına yakın oturuyordum. Biraz aşağı, dizlerine doğru kaydım. Fidan'a, Zeynebin şalvarını ve külodunu aşağı sıyırmasını, sonra da resim çekmeye devam etmesini söyledim. Fidan şalvarı ve külodu aşağı sıyırırken, Zeynep sadece yutkunuyordu, heyecanlandığı belli oluyordu.

"Bak Zeynep, ben seni sikmeden bırakmayacağım! Ama zorla, ama seve seve! Sen bu yarağı yiyeceksin, hiç kaçarın yok! Karar senin, güzellikle olsun diyorsan, ellerini bırakacağım!" dedim. Zeynep sanki bunu dememi bekliyormuş gibi, "Tamam, bırak ellerimi!" dedi. Temkinli bir şekilde bıraktım ellerini, aksi bir hareket yaparsa hemen yeniden tutacaktım. Ama sadece biraz doğrulup, ağrıyan bileklerini ovuşturdu. Ben de o arada gömleğinin kalan son iki düğmesini çözdüm, "Çıkar gömleğini ve sütyenini!" dedim. İkiletmeden çıkardı ikisini de. Şimdi üst kısmı tamamen çıplak, aşağıda da şalvarı ve külodu bacaklarına kadar sıyrıktı.

Kalktım üzerinden, şalvarını küloduyla birlikte çekip çıkardım ayağından, odanın bir köşesine fırlattım. Sonra da kendi pantolonumu ve boxerimi çıkardım. Fidan'ın elinden telefonumu aldım ve Zeynebin çırılçıplak resimlerini çektim. Her nekadar Zeynep bir eliyle göğüslerini, diğer eliyle de amını kapatmaya çalışsa da, amının ve göğüslerinin göründüğü birkaç resmini çekmiştim. Sonra aklıma bir başka düşünce geldi, "Fidan, sen de geç Zeynebin yanına!" dedim. Fidan suratıma bön bön bakıp, "Niye ki?" diye sordu. "Sen geç, anlatırım sonra!" dedim. Aslında anlatacak birşeyim yoktu, istediğimi yapması için demiştim bunu. Fidan geçti, Zeynebin yanına oturdu. Bir giyinik, diğeri çırılçıplaktı. Birkaç resim de öyle çektim.

Sonra Fidan'a soyunmasını söyledim. Ama Fidan, "Yaa, ben niye soyunuyorum ki?" dedi. Sinirlenmiştim, "Amına koydurtma şimdi, hadi soyun! Bir bildiğimiz var herhalde!" dedim. Bir bildiğim falan yoktu, ikisini de çıplak görmek ve resimlerini çekmek için içimde dayanılmaz bir arzu vardı sadece. Fidan gönülsüz gönülsüz soyunurken, ben ikisini aynı karelerde görüntülemeye devam ediyordum. Fidan soyunma işini ağırdan alınca, ben bu sefer Zeynebe sertçe bağırdım, "Yardım etsene kızın soyunmasına, ne duruyorsun!" diye. Zeynep de, "Tamam, tamam, bağırma!" diyerek soyunmasına yardım etti. Az sonra Fidan da Zeynep gibi çırılçıplaktı. Her aşamada resim çekiyordum.

Komutlar veriyordum resim çekerken, "Fidan, sen elini Zeynebin göğüslerine koy, Zeynep sen de elini Fidan'ın amına at! Birbirinize bakın, dudaklarınızı yaklaştırın!" diye. Fidan biraz ürkekçe yapıyordu dediklerimi. Ama Zeynep hemen havaya girmişti, sanki stüdyoda poz veriyormuşçasına, ciddi ciddi poz veriyordu. Üstelik bundan da zevk alıyordu...

Aslında istediğim şey başkaydı. Onları birbirilerinin amını yalarken görmek ve resimlerini çekmek isterdim. Ama, buna tepkileri çok kötü olabilir ve bir çuval İncir'i berbat edebilirim diye düşündüm. Onun için (şimdilik) sınırları daha fazla zorlamak istemedim. Şimdi sıra en önemli şeye gelmişti, Zeynebi sikmeye! Zaten yarağım müthiş zonklamaya başlamıştı. Fidan'a kalkıp yanıma gelmesini söyledim. Fidan yanıma gelince, onu motive etmek için dudaklarından öptüm ve kulağına da, "Bunu senin için yapıyorum aşkım! Seni seviyorum! Hadi bakalım, bol bol resim çek şimdi!" diye fısıldadım, verdim telefonu eline. Oysa, daha çok kendi zevkim için sikecektim Zeynebi.

Yatağa gidip, Zeynebi sırtüstü yatırdım, bacaklarını ayırdım, arasına uzandım ve dudaklarından öpmeye başladım. Hemen karşılık verdi orospu. Çok ateşli öpüşüyordu. Dudaklarından göğüslerine indim. O kafam gibi göğüslerini avuçlarımın arasında yoğura yoğura okşarken, sivrilmiş uçlarını sırayla emiyordum. Zeynep ufaktan inlemeye başlamıştı. Amına inip, amını yalamaya başladığımda, Zeynep birden irkildi, telaşla hafif doğruldu ve "Ne yapıyorsun?" diye sordu. Şaşırmıştım. Demek ki Zeynebin amı da hiç yalanmamıştı. Cevap vermedim, sadece yalamaya devam ettim. Zeynebin inlemeleri artmıştı. Zevkten kıvranıyordu resmen. Çok geçmeden de titreye titreye, kasıla kasıla, inleye inleye, çırpına çırpına orgazm olup boşaldı.

Artık sikmenin zamanı gelmişti. Zaten ben de kuduruyordum biran önce amına girmek için. Zeynebi kim sikip bozduysa, bana iyilik etmişti, direk dayadım yarağımı amına. Amı zaten vıcık vıcık ıslaktı, hiç zorlanmadan tek seferde kökledim. O anda ikimizin de ağzından aynı anda uzun bir, "Ohhhhh!" çıktı. Amının içi fırın gibi yanıyordu. Yarağım içinde birkaç saniye hareketsiz beklerken, göğüslerini avuçladım, dudaklarını öptüm. Sonra gidip gelmeye başladım. Rahat girip çıkıyordum. Daha rahat girip çıkayım diye, Zeynep dizlerini kırıp geriye çekmişti.

Gelmek üzereydim. Hatta amına ilk soktuğumda gelecektim. Zor tutuyordum kendimi boşalmamak için. Boşalır gibi olacağımda girip çıkmayı durdurup, içinde hareketsiz bekliyor ve göğüsleriye ilgileniyordum. Öpüp, yalıyor, emiyordum uçlarını. Sonra amına bir iki girip çıkıp, tekrar hareketsiz bekliyordum içinde. Bunu yapmasam anında boşalacaktım. Ama ne yaptımsa boşalmamı fazla geciktiremedim. Gözlerim kaymaya başlamıştı. Yarağımı amından çıkarıp göbeğine doğru fışkırttım döllerimi. Taa göğüslerine kadar fışkırmıştı döllerim. Zeynep bukadar çabuk boşalacağımı beklemiyordu belli ki, yüzünde tatminsiz bir ifade vardı.

Yarağımdan son damla döller de çıktıktan sonra, tekrar soktum amına. Ve olanca gücümle pompalamaya başladım. Yarağım inmemişti ve Zeynep buna da şaşırmıştı. Ama az sonra suratındaki o şaşkın ifade yerini orgazm olmak üzere olan bir kadının surat ifadesine bıraktı. Zeynep şimdi inliyor, kıvranıyor ve çırpınıyordu. Bacaklarını belime doladı ve beni kendine çeke çeke orgazm olup boşaldı. Bir süre öyle kaldık. Bacaklarını gevşetince çıktım amından. Yarağım halen kazık gibiydi. Zeynebin üstünden kalkıp, Fidanı çağırdım yanıma.

Fidan gelince elinden telefonu aldım, dudaklarını öptüm ve Zeynebin yanına yatmasını söyledim. Fidan hemen telaşlandı, "Neyapacaksın?" diye sordu. "Birşey yapmayacağım, 31 çekeceğim sadece!" dedim. Fidan dediğimi anlamamış gibi suratıma bakarak yattı Zeynebin yanına. Ben de göbeği hızasında dikildim, 31 çekmeye başladım. Bunu yaparken de resim çekiyordum. İkisinin yanyana ve çırılçıplak görüntüsü çabucak boşalmamı sağladı. Her ne kadar Zeynebin göbeğine ve göğüslerine fışkırttığım kadar çok olmasa da, Fidan'ın göbeğini ve göğüslerini sulamıştım döllerimle. Bunu da görüntüledim.

Fidan'ı dudaklarından öpüp kaldırdım, götüne şaplak atıp, mutfaktan peçete getirmeye yolladım. Sonra da Zeynebi dudaklarından öpüp, kaldırdım. Amını avuçlayarak, harika bir amı olduğunu, sikmeye doyamadığımı söyledim. Kıpkırmızı yüzü biraz daha kızarmıştı. O sırada peçeteler gelmişti. Paylaştık peçeteleri. Üçümüz de dölleri sildikten sonra, "Hadi giyinin!" dedim ve ben de giyinmeye koyuldum. Giyinip etrafı düzelttik, Zeynebin kopan düğmelerini aradık bulduk. İğne ipliğin yerini tarif ettim, diktiler düğmeleri. Banyoda elimizi yüzümüzü, yıkadık, saçımızı başımızı düzelttik. Ve sonra görüşeceğimizi söyleyip, kızları gönderdim evden. Çünkü çok geç kalırlarsa merak edebilirlerdi.

Babamı arayıp, evde olduğumu söyledim, beni de merak etmesinler diye. Evi birkez daha kontrol edip, bira şişelerini, sigara izmaritlerini, peçeteleri çöpe attım. Kapıyı pencereyi açıp, evi havalandırdım. Sonra da oturup, çekilen resimlere keyifle baktım ve Laptopuma aktardım. Ama aklımdan Zeynebin söylediği, köyde sikilecek bir sürü karı ve kızın olduğu lafı hiç çıkmıyordu. Demek ki, köyümüz amcık cevheriydi de, ben bilmiyordum!

27 Mayıs 2014 Salı

Köyümün Azgın Hatunları 3.Bölüm

Köyümün Azgın Hatunları 3.Bölüm

Evde biraz daha oyalanıp, tekrar düğüne giderim diye düşünmüştüm, çünkü daha halalarımın ve amcalarımın oğullarıyla görüşmemiştim. Ama sonra gitmekten vazgeçtim, nasıl olsa düğün 3-4 gün sürecekti. Evde kalıp kafamı dinledim. Vakit geceyarısını geçtiğinde, düğün evinden taa bizim eve duyulan ekolu müzik sesleri de kesilmişti. Galiba yavaş yavaş bu geceki eğlence bitiyordu. Az sonra da babam beni aradı ve birazdan eve geleceklerini, yanlarında yatılı misafirler olacağını, ev dağınıksa şöyle bir toparlamamı söyleyip kapattı telefonu. Hassiktir, nerden çıktı lan şimdi bu? Tanımadığım bir sürü akrabanın eve doluşacağı düşüncesi canımı sıkmıştı. Mutlaka benim odaya da 3-4 kişi vereceklerdi yatmaları için. Katlanamazdım ben bu işe. Aklıma bizim evin bodrumu geldi... Evimizin bodrumu sanki benim çocukluk anılarımın müzesi gibidir. İlk sigaramı orda içmiştim. İlk porno dergisine orda bakmıştım. İlk 31'imi orda çekmiştim. Halamın oğlu Vedat'ın gizlice dayısından yürüttüğü, benim de Vedat'tan ödünç aldığım (Fırıncı Kızı Lükres'in Günahları) isimli seks
kitabını da orda okumuştum. Kitap okadar azdırıcıydı ki, okurken yarağım patlayacak gibi olurdu. Hatta birkaç kez küloduma bile boşalmıştım. Sırf o kitabı bir an önce okuyup bitirmek istediğimden, ailemi zorlayıp bodrumdaki kullanılmayan büyük tahta sedirin üzerine yorgan döşek indirtmiştim. Ve orda yatmıştım birkaç gece. Kitap bitene kadar kaç kez 31 çektiğimi hatırlamıyorum. Zamanla orası artık benim ikinci odam olmuştu, haftada bir iki gece orda yatardım. Annem her seferinde bana çok kızar ve yukarıda kendi odam varken niye bodrumda yatmak istediğime anlam veremezdi. Ama babam, "Hanım bırak nerde istiyorsa orda yatsın, oğlumuz artık erkek oluyor!" demişti bir keresinde.

Yıllar olmuştu bodrumda yatmayalı. Şimdi de bodrumda yatacaktım. Bizimkiler misafirlerle gelmeden yorganı döşeği, eşofmanlarımı ve Laptopumu indirdim bodruma. Tahta sedire hazırladım yatağımı. Çıktım yukarı, babamları beklemeye başladım. Babam, kimin nerede yatacağının düzenlemesini yapmak için önden gelmişti. Misafirler annemle birlikte geleceklermiş. Babama bodrumda yatacağımı söylediğimde, "İyi, iyi! O zaman problemi çözdük! Şimdi kızların 3-4 tanesini de senin odanda yatırabiliriz!" dedi. Şaşırmıştım, "Kızlar mı? Kimler geliyor ki?" dedim. "Valla bilmiyorum, ben ordayken halaların, kim kimin evinde yatacak diye konuşuyorlardı, bir sürü yatılı misafir varmış. Annen de halalarının evlerinde yatacak yer açılsın diye, kızların bizim evde yatabileceğini söyledi. Gelirler birazdan!" dedi.

Şansa bak be! Ben, yaşlı başlı, sıkıcı akrabalar gelecek diye düşünürken, babam kızların geleceğini söylüyordu. Bodrumda yatacağımı söylediğime köpekler gibi pişman olmuştum. Ama şimdi kıvıramazdım, mecburen bodrumda yatacaktım. Kahretsin, belki de acaip bir fırsatı kaçırmıştım. Bir an için, evin içinde 8-10 tane kızın gecelikle pijamayla dolaştığını, banyoya tuvalete o halde girip çıktıklarını, sonra da ikişer üçer kızın aynı yatakta birbirlerine sarılarak yatacaklarını gözümün önünde canlandırdım. Sonra da Zeynebin, köydeki karıların kızların hakkında söylediklerini düşündüm. Yarağım kıpırdamaya başlamıştı, babamın yanında çadırı kurmamak için, elimi cebime sokup, yarağımın isyanını bastırdım.

Karanlık bahçede kızların neşeli sesleri yaklaşıyordu. Az sonra verandanın bahçeye vuran ışığında göründüler. Ellerinde çantalar, bazılarında poşetler vardı, ki içlerinde geceliklerinin olduğunu tahmin ediyordum. Öndeki grupta, 16-17 yaşlarında 4 kız, ikişer ikişer kol kola girmişler, birbirlerine birşeyler söyleyip kıkırdaşıyorlardı. Arkadaki grupta 5 kız vardı, onlar yaşça bir iki yaş daha büyük ve biraz daha ağırbaşlıydılar. Ama onlar da kol kola girmişler ve neşeliydiler. Gelen kızların hiç birini tanımıyordum. Ama muhtemelen çoğu, yada hepsi halalarımın kızlarıydı ve onların hepsi beni tanıyorlardı. Bizim köyden tek üniversitede okuyan bendim ve bu da köyde parmakla gösterilmemi sağlıyordu. Ama annemin işgüzarlığına da anlam verememiştim. Yoksa beni evlendirmek için kız mı seçmeye çalışıyordu? Çünkü annemde son zamanlarda gelin adayı bulmak gibi bir takıntı ortaya çıkmıştı.

Annem henüz gelmemişti. Kızlar içeriye girerlerken, kapıda hepsine tek tek, "Hoş geldin!" deyip, tokalaştım. Tokalaşırken kızlardan bir sinyal alabilirmiyim umuduyla, en ufacık detayları dahi kaçırmamaya çalışıyordum. Bir iki tanesi sanki elimi hiç bırakmayacak gibi tokalaşmıştı. Ben elimi çekmesem onlar da çekmeyecekti. Öyle tokalaşanların gözlerine biraz daha içten baktım. Ve aynı içten karşılığı aldım. O anda tek düşüncem, acaba bunlardan birini sikebilirmiyim idi.

Çok geçmeden annemin sesi duyuldu karanlık bahçeden, galiba birileri daha vardı yanında, onlarla konuşuyordu. Az sonra onlar da verandanın önünde göründüler. Annemin bir koluna Zeynep, diğer koluna da Fidan girmişti. Doğrusu onların geleceğini hiç beklemiyordum, tam sürpriz oldu bu. Onlara da, "Hoş geldin!" deyip, tokalaştım. Tokalaşırken Fidan elimi kuş gibi hafif tuttu ve hemen çekti elini. Gözlerime de bakmamıştı. "Hoş bulduk Harun abi!" demesi ise beni daha çok şaşırtmıştı. Annemin herşeyi anlamasından korkuyor gibi bir hali vardı sanki. Yada aklı sıra, anneme, ne kadar ağırbaşlı, nekadar hanım hanımcık bir kız olduğu imajını vermeye çalışıyordu kurnaz şey! Hem ne diye annemin koluna girmişlerdi ki? Belki de akılları sıra, onları birdaha sikmeyeyim, veya resimleri kimseye göstermeyim diye anneme sığınmışlardı? Zeynep'le tokalaşırken, orta parmağımla avucunun içini birkaç kez kaşıdım. Zeynep hemen bakışlarını yere dikerek elini çekti ve "Hoşbulduk Harun!" diyerek içeri geçti.

Bizim köyde, hala oğulları, amca oğulları ve arkadaşlar arasında (Tokalaşırken avuç içi kaşıma) hareketinin anlamı çocukluktan beri bilinir. Bu hareket (Seninle sikişmek istiyorum!) anlamına gelir. Orta okuldayken bir keresinde halamın oğlu Vedat yapmıştı bu hareketi bana. Ben de, "Siktir amına koduğumun çocuğu! Senin ananı bacını sikerim, ben ibne miyim lan!" diyerek yumruğu yapıştırmıştım. Vedat ise, "Şaka yapıyorum oğlum, valla da billa da şakaydı!" diyerek kıvırmaya çalışmıştı. Şaka olduğunu yememiştim tabii. Çünkü Vedat'la daha önce bizim bodrumda porno dergilere bakıp 31 çekerken, bir keresinde sormuştu, "Birbirimizi sikelim mi?" diye. Ozaman yumruk atmasam da, lafla terslemiştim. Daha sonraları da kulağıma bir söylenti gelmişti, Vedat teyzesinin oğluyla sikişiyor diye...

Zeynebin benden kaçarcasına içeriye girmesine canım sıkılmıştı. Annem babam dahil, herkes salonda toplanmıştı. Salonun kapısından herkese toptan iyi geceler dileyip, anneme bodruma yatmaya gittiğimi söyleyip ayrıldım ordan. İndim bodruma. Eşofmanlarımı giyip bir sigara içtim. Sonra Laptopu açtım, resimlere defalarca kez baktım. Resimler yarağımı kaldırmıştı. O anda Zeynebi sikmek için içimde müthiş bir arzu vardı. Elimi eşofmanımın içine daldırdım ve yarağımı sıvazlamaya başladım. Ama kesinlikle 31 çekip boşalmayacaktım. İçimde çok az da olsa Zeynebin mesajımı aldığı ve yanıma geleceği umudu vardı.

Yukardaki odaların ışıkları bahçeye vuruyordu. Birbuçuk saatten fazla sürdü ışıkların tamamen sönmesi. Nihayet yukardakiler yatmışlardı. Sadece bodrumda benim ışığım yanıyordu şimdi. Zeynebin gelip gelmeyeceğini bilmeden beklemek strese sokmuştu beni. Bodrumun kapısını açtım ve kapının önünde bir sigara daha yaktım. Gözlerim sürekli evin girişindeki merdivenlerdeydi, Zeynep çıkacak mı diye bakıyordum. Derken girişte iki tane kız belirdi, karanlıkta ayakkabılarını giyiyorlardı. Zeyneple Fidan geliyor diye müthiş heyecanlanmıştım. Kızlar az sonra sessizce merdivenleri inmeye başladılar.

Biraz daha yaklaştıklarında seçebildim. Biri Zeynepti, ama yanındaki kız Fidan değildi. Yanıma geldiklerinde, Zeynep elindeki tek dal sigarayı gösterip, "Rabia ile sigara içmeye kaçtık..." dedi. Zeynebin yalnız gelmediğine ve madem biriyle gelecekti, neden Fidan'la gelmediğine canım sıkılmıştı. "İyi etmişsiniz, başka sigaranız yok galiba, Rabia'ya da vereyim mi benim sigaradan bir tane?" dedim. Zeynep, "Yok, o içmiyor..." dedi ve sigarayı dudaklarına yerleştirip yakmamı bekledi. Sigarasını yaktım. Zeynep bir fırt çekip dumanı üfledi ve bana göz kırparak, "Rabia senle görüşmeye geldi... Hani sana bahsetmiştim ya... Anladın mı?" dedi. "Evet, anladım!" dedim. Rabia'yı tepeden tırnağa alıcı gözüyle süzdüm.

Zeynep sigarasından bir fırt daha çekip, "Ne dikiliyorsunuz daha? Hadi girin içeriye, görüşün! Ben burda gözcülük ederim!" dedi. Hemen Rabia'yı içeri buyur ettim. Biz girince Zeynep dışardan kapıyı çekti, ama tam kapatmadı, hafif aralık kaldı. Rabia ile geçtik benim yatağın üzerine oturduk. Rabia yeni gelin gibi elleri dizinde oturuyordu yanımda. Başını öne eğmişti, gözlerime bakmıyordu. Oysa ilk geldiklerinde tokalaşırken (Daha isminin Rabia olduğunu bilmiyordum) Rabia elimi sımsıkı tutup, gözlerini gözlerimden ayırmamıştı. Belli ki şimdi utanıyordu. Doğrusu ben de nerden başlayacağımı bilmiyordum. Şimdi karşımda Üniversiteli kızlardan biri olsaydı, ne yapacağımı bilirdim elbette. Ama bu çok farklı bir durumdu. Köylü kızına ne denirdi, nerden başlanırdı, bunları bilmiyordum.

Rabia'nın, "Ee, böyle oturacakmıyız?" lafıyla kendime geldim. "Yok, oturmayacağız tabii!" dedim ve dudaklarına yumuldum. Ve ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Vaktimiz kısıtlıydı, bunu biliyordum. Ama ben yine de iki dakikada sikip göndermek istemiyordum. Rahat bir 5 dakika falan öpüştüm. Öpüşürken omuzlarını, sırtını belini okşadım hırkasının üzerinden. Pembe çiçekli penye pijamasının üzerine yeşil bir hırka giymişti. Hırkayı kendisi çıkardı öpüşürken. Ben acele etmesem de, o acele ediyordu. Galiba köyde sikiştiği erkekler, hemen 'İndir donu, sok siki, iki git gel, boşal!' yapıyorlardı ve Rabia ona alışıktı. Oysa ben, Üniversiteli erkeklerin bu işi daha iyi yaptığını kanıtlamaya çalışıyordum adeta.

Birini sikerken hep uyguladığım ve başarılı olduğum altın kuralı uygulayacaktım Rabia'ya da. Amını yalamadan sikmeyecektim. Dudaklarından sonra boynunu boğazını öpüp yalayarak çıkardım pijamasının üstünü. Sütyen takmamıştı. Göğüsleri Zeynebinkiler kadar abartılı olmasa da büyüktüler. Ve koyu kahve rengi uçları sivrilmişti. Pamuk gibi Bembeyazdı güneş görmemiş göğüsleri. Sanırım hiç emilmemişlerdi de. Körpe ve dimdik duruyorlardı. İki göğsünü iki elime alıp, nazikçe okşadım. Sonra tek tek ağzıma alıp, uçlarını emdim. Rabia yerinde duramıyordu, kafamı memelerine bastırıyor, kısa kısa, kesik kesik nefes alıp veriyordu.

Göğüslerinden sonra sırtüstü uzatıp, göbeğine indim. Göbeğini de bir süre öpüp yaladıktan sonra, pijamasının altını çıkardım, nazikçe. O da beyaz bir külot giymişti. Külodundan, amının yarığına denk gelen yeri, incecik bir çizgi gibi belli oluyordu. Külodunu çıkarmadan, küloduyla birlikte amını komple ağzıma aldım. Amı ağzıma tümden sığmıştı. Biraz öyle emer gibi yaptım. Arada kafamı hafif kaldırıp suratına bakıyordum, dudaklarını ısırıyordu ve beni dikkatli bir şekilde izliyordu. Külodunu yanlardan tutup biraz sıyırdığımda, kalanını da doğrulup kendisi çıkardı. Külodunu yerdeki hırkasının üzerine attı ve yeniden sırtüstü uzandı, bacaklarını hafifçe araladı. Bir iki gün öncesinden traş edilmişti amcığı. Başparmağımla amının dudaklarını yukardan aşağıya bir iki kez okşadım. Rabia utandığından olsa gerek, kafasını yan çevirmişti, duvara bakıyordu şimdi.

Yalamaya başladım. Amcık yalamayı seviyordum, yine de şimdi kendimden çok Rabia'ya zevk vermek için yalıyordum. Rabia'nın kıvranmaları artmış, inlemeleri yükselmişti. Öylesine ki, Zeynep kapıdan kafasını uzatıp, "Şşşt sessiz olun, sesiniz ta dışarıya geliyor, milleti uyandıracaksınız!" dedi. Bunun üzerine Rabia'nın sesi kesildi. Ama Zeynep halen kapının ağzından bize bakmaya devam ediyordu. Konsantrasyonum dağılmıştı, Rabia'nın amını yalamayı bıraktım ve Zeynebe, "Ne dikiliyorsun orda öyle, gir içeri ve kapıyı kapa!" dedim. Zeynep de sanki bunu dememi bekliyormuş gibi, girdi içeri, kapıyı da kapadı. Ama yine dikiliyordu orda.

"Dikilme orda, gel buraya, şu telefonumu ver!" dedim telefonumun yerini göstererek. Zeynep hemen Laptopumun yanında duran telefonumu aldı, getirdi verdi bana. Rabia daha telefonla ne yapacağımı anlamadan, birkaç resmini çektim Rabia'nın. Amcığının da birkaç Close-Up resimlerini çektim. Rabia resim çektiğimin farkına varınca telaşlandı, toparlanmaya çalıştı. "Sakin ol, korkacak birşey yok, Zeynebin de böyle resimlerini çektim!" dedim. Rabia hemen Zeynebe baktı, doğru mu gibisinden. Zeynep hemen onayladı, "Hı hı, bizim de çekti!" diyerek. Ama anında pot kırdığını farkedip düzeltmeye çalıştı, "Yani Harun'la beraber çekindik!" dedi. Zeynebin Rabia'ya neler anlattığını bilmiyordum, ama demek ki Fidan'dan bahsetmemişti. Değilse son söylediği cümleye gerek yoktu.

Rabia resim çekmemden huzursuz olmuş gibiydi, belki siktirmekten vaz geçebilirdi. Yatıştırabilirim umuduyla çektiğim resimleri Rabia'nın gözü önünde silmeyi düşündüm. Ama bunu yapmama gerek kalmadı, Zeynep Rabia'nın yanına oturdu ve "Hadi ikimizin resimlerini çek!" dedi. Rabia'ya sarılıp, poz verdi çekmem için. Kaçırırmıyım, çektim hemen ikisini birlikte. Zeynebin hoşuna gidiyordu poz vermek ve resim çektirmek. "Çok güzel, şimdi yavaş yavaş soyun!" dedim. Zeynep dediğimi yaptı, hırkasını çıkarıp attı ve Rabia'ya yeniden sarılıp poz verdi. Sonra pijamasının üstünü çıkardı. Bu sefer o da sutyen takmamıştı ve göğüs uçları uyarılmıştı. Fidan'la resimlerini çektiğimde verdirdiğim pozları unutmamıştı, ben birşey demeden Rabia'nın elini tutup kendi göğüslerine götürdü. Kendi elini de Rabia'nın amına koydu, yanak yanağa, dudak dudağa poz verdi.

Öyle de birkaç resim çektim ve "Amını aç şimdi!" dedim. Zeynep pijamasının altını ve külodunu da çıkardı. Şimdi ikisi de çırılçıplaktı. Birkaç poz da öyle çektim ikisini ve Rabia'ya, "Bak gördün mü, bunda çekinecek birşey yok!" dedim. Rabia resmen afallamıştı Zeynebin bu davranışı karşısında, telaşı biraz daha artmış ve yüzü kıpkırmızı olmuştu, ama birşey demiyordu, diyemiyordu. İşi uzatmanın anlamı yoktu artık, telefonu Zeynebe verdim ve hangi tuşa basacağını göstererek, kalkıp resim çekmesini söyledim.

Zeynep kalkınca, ben de aceleyle soyundum, Rabia'nın bacakları arasına yerleşip, üzerine uzandım. Yarağım amının dudakları arasına yerleşmişti, ama içine sokmuyordum. O şekilde biraz daha dudaklarını, boynunu boğazını öpüp gevşemesini sağladım. Artık Rabia da kollarını belime dolamış ve bacaklarını iyice ayırmıştı içine girmem için. Yarağımı biraz biraz amına sokup çekiyordum. Bunu yaparken de göğüslerini okşuyordum. Rabia şimdi altımda kıvranıyor, inliyor, içine tamamen girmem için çabalıyordu. Ama onu o pozisyonda sikmek istemiyordum.

Üzerinden kalktım ve yüzüstü çevirdim. Arkasına geçip, iki elimi kasıklarına atıp kıçını biraz kaldırdım ve "Dizlerinin ve ellerinin üzerinde dur!" dedim, ama Rabia ne demek istediğimi anlamadı, dizlerinin üzerine doğruldu. O sırada Zeynep müdahale etti, "Kızım köpek gibi dursana!" dedi. Şimdi anlamıştı, dörtayak oldu. Götünün yanaklarını yoğurup yanlara ayırarak, amını biraz daha yaladım. Arasıra göt deliğine de değdiriyordum dilimi. Amı iyice sulanmıştı şimdi. Yarağımın başını tükürükle ıslatıp, arkadan amına yavaşça girdim. Kasıklarım kaba etlerine yapıştığında Rabia'dan kısık ama uzun bir, "Ohhhhh!" çıktı. İki elimle belinden kavrayıp, amına pompalamaya başladım. Rabia'nın birçok kez sikiştiği belliydi, ama galiba bu pozisyonda ilk defa sikiliyordu. 4-5 dakika hızlı hızlı pompladım. Rabia benden önce orgazm olup boşalmış, başını arkaya çevirmeye çalışarak, "İçime boşalma, içime boşalma!" diye kısık kısık inliyordu.

Ben de gelmek üzereydim. Birkaç hızlı darbeden sonra yarağımı amından çektim ve tam göt deliğinin üzerine nişan alıp fışkırttım döllerimi. Birazı göt deliğinin çukuruna isabet ederken, çoğu beline ve sırtına fışkırmıştı. Elimi Zeynebe uzatıp, "Telefonu ver!" dedim. Birkaç resim çekerek o müthiş görüntüyü ölümsüzleştirdim. Döller göt deliğinden amına doğru süzülüyordu. Yerden Rabia'nın külodunu alıp, amına akan dölleri ve göt deliğindeki dölleri sildim. Sonra da külodu içe katlayıp, külodun kuru kısmıyla belini ve sırtını sildim. Benim yarağımın ucunda da biraz döl birikmişti. Yatağa damlamasın diye, vıcık vıcık döl olmuş külotla yarağımın başını da sildim. Nasıl olsa o külodu o haliyle giyemeyecekti, benim eski ortaokul kitaplarından birini aldım ve arasına koydum külodu. Kitabı yine diğer kitapların arasına yerleştirdim, sonra bir ara yok edecektim.

Bu arada Zeynep pijamalarını giyinmişti. Rabia da kalktı ve giyinmeye başladı. Ben halen çıplaktım ve demin boşaldığım halde yarağım kazık gibi duruyordu. Zeynebi kolundan çekip dudaklarına yapıştım. Zeynep karşılık verdi, ayakta öpüştük. Kısa ama yoğun bir öpüşme oldu. Zeynebi de sikmeden göndermeyecektim, çok kısa bir sikiş bile olsa. Ellerini yatağa koyarak domalmasını sağladım. Hemen pijamasının altını küloduyla birlikte dizlerine indirdim, yarağımı direkt soktum amına ve şiddetli şekilde pompalamaya başladım. O anda Zeynebin bu sikişten zevk alıp almaması benim için önemli değildi. İçimdeki Zeynebi sikme arzusunu gidermek için sikiyordum. Niyetim 2 dakikada işmi halledip çekilmekti. Ama öyle olmadı, 15 dakikaya yakındır sikiyordum ve bende boşalmanın belirtisi yoktu. Üstelik Zeynep bir kere orgazm olup boşalmıştı.

Baktım böyle boşalamayacağım, amından çıkarıp yarağımı götüne sokmaya çalıştım. Zeynep hemen "Dur!" diyerek elini arkaya attı. Yarağımı tutup, kendi eliyle yerleştirdi göt deliğine. Bana sadece içine sokmak kaldı. Demek ki Zeynep götten sikilmeye de alışıktı. Ben götüne pompalarken, biryandan da Zeynebin amını götünü benden önce kimin siktiğini düşünüyordum. İyiden iyiye merak ediyordum bu konuyu, ama şimdi bunu sormanın sırası değildi. Dikkatimi geri Zeynebin götünü sikmeye yoğunlaştırdım ve çok geçmeden üzerine abanarak boşaldım. Götünün içinden hemen çıkmadım. O sırada Rabia'ya baktım ne yapıyor diye. Rabia da dikilmiş merakla bizi izlerken, sağ elinin tırnaklarını kemiriyordu. Kimbilir kafasından o anda neler geçiyordu.

Yarağım Zeynebin götünün içinde küçülmeye başlayınca çekildim. Boxerimle eşofmanlarımı giydim. Zeynep de bu arada pijamasını ve külodunu çekmiş, üstünü başını toparlamıştı. "Biz gidelim artık!" dedi Zeynep. Rabia ile kol kola girmişlerdi. "Tamam!" dedim, kapıya kadar eşlik ettim. Onları içerde bekletip kapıyı açtım, dışarıyı kontrol ettim. Kimse yoktu görünürde. Önce Zeynebin dudaklarını öptüm. Sonra da Rabia'nın dudaklarını öpüp, "İkiniz de çok güzel sikişiyorsunuz! Kimseye yakalanmadan gidin şimdi, sonra görüşürüz!" dedim. Tam çıkacaklarken, Rabia, "Haa, Vedat abim seni soruyordu, düğünde görememiş seni!" dedi. "İyi tamam, yarın görürüm onu!" dedim. Ve geldikleri gibi sessizce gittiler.

Demek ki Rabia, Fikriye halamın kızıydı. Yani bizim ibne Vedat'ın bacısını sikmiştim!